Translation of "Tom'u" in Arabic

Tom'u dinle.

استمع إلى توم

Tom'u aramalıyım.

عليّ أن أتصل بتوم.

Tom'u arıyorum.

أنا أبحث عن توم.

Tom'u koruyacağız.

سنحمي توم.

Tom'u uyandırmalıyım.

عليّ إيقاظ توم.

Tom'u görürüm.

أنا أرى توم

- Kimse Tom'u görmedi.
- Tom'u hiç kimse görmedi.

لم يرى أحد توم.

Mary, Tom'u tokatladı.

ميري صفعت توم.

Git Tom'u bul.

إذهب وابحث عن طوم.

Tom'u nasıl tanıyorsun?

كيف تعرفت على توم؟

Tom'u aşağılamak istemedim.

لم أكن أقصد أن أهين توم.

Neden Tom'u durdurmalıyım?

لماذا يجب أن أوقف توم؟

O Tom'u seviyor.

- إنها تحب توم.
- إنها تعشق توم.
- هي تحب توم

Hâlâ Tom'u özlüyorum.

ما أزال أفتقد توم.

Tom'u nerede gördün?

أين رأيت توم؟

Tom'u böyle bırakamayız.

لا يمكننا ترك توم هكذا

Tom'u tanımadım bile.

أنا حتى لم أعرف أنه توم.

Biz Tom'u özleyeceğiz.

سنفتقد توم.

Tom'u sana getireceğim.

سآتيك بتوم.

Tom'u asla küçümsemeyin.

لا تستخفَّ بتوم أبداً.

Tom'u yukarı götür.

أحضر توم للطابق العلوي.

Onlar Tom'u tanıyorlar.

هم يعرفون توم

İstersen Tom'u arayabilirim.

أَقْدَرُ أَن أَتَّصِلَ على توم إن أَرَدْتَ.

Polis Tom'u araştırıyor.

تحقق الشرطة مع توم

Benim Tom'u tanıdığım gibi hiç kimse Tom'u tanımıyor.

لا أحد يعرف توم مثلي.

Tom'u süresiz olarak koruyamıyoruz.

لن نحمي توم للأبد.

Tom'u görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

أنا أتتطلع لرؤية توم.

Mary, Tom'u öldüresiye dövüyordu

كادت ماري أن تقتل توم ضرباً.

Birinin Tom'u öptüğünü gördüm.

رأيت شخصا يقبّل توم.

Uzun süre Tom'u bekledim.

انتظرت توم لوقت طويل.

Tom'u nargile içerken buldum.

عثرت عل توم يدخن النرجيلة.

O, Tom'u takip edecek.

هو يتعقب توم

Tom'u durdurmak istemiyor musun?

ألا تريد إيقاف توم؟

Tom'u çok iyi tanımıyordum.

لم أكن أعرف توم جيّدا.

Tom'u burada bekleyebilir miyim?

هل يمكنني إنتظار توم هنا؟

Belki Tom'u bizimle götürmeliyiz.

ربما علينا جلب توم معنا.

Ben Tom'u kütüphanede gördüm.

رأيت توم في المكتبة

Tom'u arkadaş olarak görmüyorum.

لا أعتبر توم صديقا لي.

Sanırım Tom'u beklemem gerekir.

أعتقد أنه على انتظار توم.

Tom'u sabotajla mı suçluyorsun?

هل تتهم 'توم' بالتخريب؟

- O, Tom'u sever, beni değil.
- O beni değil, Tom'u sever.

هي تحب توم, ليس أنا

Tom'u kim işe almak ister?

من سيريد أن يستأجر توم؟

Herhangi birisi Tom'u gördü mü?

هل شاهدتم توم؟

Tom'u tanıyorum ama Mary'yi değil.

أعرف توم ولكن لا أعرف ماري.

Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.

أحب توم لأنه أمين.

Daha önce Tom'u burada gördüm.

رأيت توم هنا سابقا.

Onlar Tom'u görmeme izin vermeyecek.

انهم لن يدعوني ارى توم.

Tom'u görmek için Boston'a gidiyoruz.

سوف نذهب إلى بوسطن حتى نرى توم.

Tom'u bulmama yardım eder misin?

هل يمكنك مساعدتي في العثور على توم؟

Tom'u sık sık görür müsün?

هل ترى توم كثيرا؟

Tom'u bulur bulmaz beni ara.

- اتّصل بي حالما تجد توم.
- اتّصلي بي حالما تجدين توم.

Tom'u buluncaya kadar aramaktan vazgeçmeyeceğim.

لن أتوقّف عن البحث حتّى أجد توم.

Gitmeden önce Tom'u görmek istiyorum.

أريد رؤية توم قبل مغادرتي.

Biz Tom'u takımın kaptanı yaptık.

جعلنا توم رئيس الفريق

Büyük jüri Tom'u cinayetle suçladı.

إتهمت هيئة المحلفين الكبرى توم بجريمة قتل.

Polisler Tom'u gözetim altına aldılar.

وضعت الشرطة توم تحت المراقبة.

Tom'u görmeyi umarak buraya geldim.

أتيت هنا آملا رؤية توم.

Hala Tom'u görmek için bekliyorum.

لا أزالُ أنتظر رؤية توم.

Tanıdığım hiç kimse artık Tom'u sevmiyor.

لا أحد أعرفهُ يحب توم بعد الآن.

Tom'u incitmek isteyebilecek biri var mı?

هل يوجد اي شخص ربما يريد أن يؤذي توم؟

Belki de Tom'u partiye davet etmemeliyim.

ربما علي أن لا أدعوا توم إلى الحفلة.

Tom'u ikiz kardeşinden ayırt edebilir misin?

أتستطيع أن تفرق توم من أخيه؟

İnsanların Tom'u neden sevdiğini anlamak kolay.

مِن السهل معرفة سبب حبّ الناس لِتوم.

Öyle ya da böyle, Tom'u bulacağız.

بطريقة أو بأخرى سنجد توم.

Belki Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyebilirsin.

- ربّما تخبرني عن مكانٍ أجد فيه توم.
- ربّما تخبرينني عن مكانٍ أجد فيه توم.

Tom'u başka bir kızla dans ederken gördüm.

رأيت توم يرقص مع فتاة أخرى.

Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyinceye kadar gitmiyorum.

- لن أذهب ما لم تخبرني أين أجد توم.
- لن أذهب ما لم تخبريني أين أجد توم.

Ve Tom'u görürsen, Ona benim için selam söyle.

و إن رأيت توم، أبلغه بتحية مني.

Tom, Mary'yi sever ve Mary de Tom'u sever.

يحب "توم" "ماري" و هي أيضا تحبه

Tom'u benim yaptığım aynı hataları yapmaktan durdurmaya çalışıyorum.

أحاول منع توم من الوقوع في نفس الأخطاء التي وقعت فيها.

Sadece Tom'u ne zaman almam gerektiğini bilmek istiyorum.

أريد أن أعرف في أي وقت علي أن أقلّ توم.

Gelecek pazartesi 2.30'da Boston'da Tom'u karşılamam gerekiyor.

علي مقابلة توم في بوسطن يوم الإثنين القادم عند 2:30.

Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

منعني أبواي من مقابلة توم مرة أخرى.

Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.

لم أرغب ببذل مزيد من الوقت لإقناع توم بدراسة الفرنسية.

Tom'u daha çok çalışmaya teşvik etmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?

ماذا تعتقد أفضل طريقة لتشجيع توم علىَ دراسة المزيد؟