Translation of "Güne" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Güne" in a sentence and their japanese translations:

O güne kadar.

あの日までは・・・

- Hava günden güne ılıyor.
- Günden güne hava ısınıyor.

- 日増しに暖かくなっている。
- 日ごとに暖かくなっている。

Hava günden güne değişir.

その日その日で天気は変わる。

Hava günden güne soğudu.

日ごとに寒くなった。

Günden güne çok çalıştım.

私は毎日毎日熱心に働いた。

Günden güne hava soğuyor.

日増しに涼しくなっていく。

Günden güne hava ısınıyor.

日に日に暑くなってきている。

O, günden güne iyileşiyor.

彼は日ごとによくなってきている。

Hava günden güne ılıyor.

- 日増しに暑くなる。
- 日ごとに暖かくなっている。
- 日ごとに暖かくなっていく。

Durum günden güne kötüleşiyor.

情勢は日増しに悪化している。

Hava günden güne ısınıyor.

日ごとに暖かくなっている。

Hava günden güne soğuyor.

- 日毎に寒くなってくる。
- 日増しに寒くなっていく。
- 日ごとにだんだん寒くなっています。

O güne dönmek istiyorum.

あの日に帰りたい。

Çölde güne erken başlamak önemlidir,

早く動き出すのが大事だ

Çölde güne erken başlamak önemlidir.

早く動き出すのが大事だ

Altının fiyatı günden güne değişiyor.

金の値段は日ごとに変わる。

Hastanın durumu günden güne değişiyor.

- 患者の病状は日ごとに変化する。
- 患者の症状は日ごとに変化する。

Günden güne hava gittikçe soğuyor.

- 一日一日と寒くなってきた。
- 日に日に寒くなっています。

Hasta günden güne gittikçe kötüleşiyor.

その患者は日ごとに病状が悪化している。

O, günden güne çok çalıştı.

彼は来る日も来る日も熱心に勉強した。

O günde güne beni aradı.

彼は毎日私に電話をかけてきた。

Sebzelerin fiyatı günden güne değişir.

野菜の値段は日々変わる。

Günden güne hava gittikçe ısınıyor.

日一日と暖かくなって来る。

Öbür güne kadar işimi yaptırmalıyım.

明後日までにこの仕事をやってしまわねばならぬ。

Öbür güne kadar burada kalacağım.

私はあさってまでここに滞在します。

Ken günden güne yüzmeye gider.

ケンは毎日水泳に行く。

O, programını günden güne değiştirir.

彼は1日ごとに日程を変える。

Bacaklarım günden güne daha da iyileşiyor.

足の調子は日に日によくなっています。

O günden güne daha da güzelleşiyor.

彼女は日に日に美しさを増す。

Öldüğü güne kadar espri anlayışını sürdürdü.

彼は死ぬまでユーモアの感覚を持ち続けた。

Öbür güne kadar bu ev ödevini bitirtmelisin.

君はこの宿題を明後日までに終わらせてしまわなければならない。

Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.

お茶とコーヒーそれが1日のスタートを助ける。

O, tatili sırasında günden güne golf oynadı.

彼は休暇中毎日ゴルフをした。

O ülkenin ekonomik durumu günden güne değişiyor.

あの国の経済状態は日ごとに変化する。

Ben günden güne çok fazla İngilizce çalıştım.

私はくる日もくる日も一生懸命英語を勉強した。

- Biz gün geçtikçe yaşlanıyoruz.
- Biz günden güne yaşlanıyoruz.

私たちは日毎に年をとっていく。

Ancak 12, hatta 14 güne kadar da sürebilir.

長くて二週間かかります。

- Beni bu güne getiren amcamdır.
- Bugün olduğum yeri amcama borçluyum.

- 私が今日あるのはおじのお蔭である。
- 私の今日があるのは、おじさんのおかげです。

Özel konferans, kötü hava koşulları nedeniyle bir sonraki güne ertelendi.

特別講義は悪天候のため翌日に延期された。

Çölde güne erken başlamak önemlidir, böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz

早く動き出すのが大事だ 1番暑い時間帯を避ける

Çölde güne erken başlamak önemlidir, böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz.

早く動き出すのが大事だ 1番暑い時間帯を避ける

O tezi tercüme etmek için en azından üç güne ihtiyacım olacak.

その論文を翻訳するには少なくとも3日は必要です。

Eğer yarın yağmur yağarsa, yola çıkışımı ilk iyi güne kadar erteleyeceğim.

万一明日雨だったら、次の晴天の日まで出発を延ばします。

Ben yokken biri beni ararsa, onlara beş güne kadar döneceğim söyle.

僕の留守中に誰かから電話があったら、5時までには帰ると伝えておいてくれ。