Translation of "Ihtiyaç" in Arabic

0.019 sec.

Examples of using "Ihtiyaç" in a sentence and their arabic translations:

İhtiyaç ne?

فما الحاجة؟"

İnsanlarla bağ kurmaya ihtiyaç duyarız.

نحن نرغب بشدة في التواصل بالبشر.

İhtiyaç duydukları eğitimi alamayacaklarından korkuyorlar.

قلقون لأنهم قد لا يجدون التعليم الذي يحتاجونه

Ihtiyaç duydukları becerileri edinemediklerini söylüyorlar.

أنهم قلقون لأنهم لا يحصلون على المهارات التي يحتاجونها.

30 katı ihtiyaç olacağını söylüyor

يقول أنها ستحتاج 30 مرة

Gerçekten tedaviye ihtiyaç olan insanlar

الأشخاص الذين يحتاجون حقًا إلى العلاج

Buna ihtiyaç var mı bilmiyorum.

لا أعرف إن كنا نحتاج ذلك.

Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.

‫وستحتفظ تحتها بدفئها، وهو ما تحتاج له.‬

Suya ihtiyaç olmadığı zamanlarda seller olurken,

لذلك سيكون هناك فيضان عندما يكون الماء غير مطلوب.

Çok zekice bir tarıma ihtiyaç duyuyorlar.

تحتاج إلى أساليب زراعية ذكيّة جداً.

Bazen ihtiyaç duydukları sağlık ürünlerini bulamazlar.

أحياناً لا تتوافر الأدوات الطبية اللازمة

Sami etrafındaki diğer insanlara ihtiyaç duyuyordu.

كان سامي بحاجة لأشخاص آخرين من حوله.

Ve burada yeniden düşünmeye gerçekten ihtiyaç var.

وبالتالي هناك حاجة حقيقية لإعادة التفكير.

Insanlar bilişsel kontrole daha az ihtiyaç duyuyor.

أن الناس بحاجة أقل للتحكم الذهني.

Eğer sağlıklı bir hararetli ortamsa ihtiyaç duyulan,

إذا كان توفير الأُلفَة جزءًا منها،

Bunların hepsi bir ülkenin ihtiyaç duyduğu meslekler,

هذه كل الوظائف التي يحتاج إليها البلد،

Hollanda'da bakım ve refakate ihtiyaç duyan insanları

في هولندا نجد الكنائس ومنظمات الرعاية

çaresizce ihtiyaç duyulan takviye ve cephane kaldırıldı.

أمس الحاجة إليها ، حيث قام النمساويون بطرح العوائق أسفل مجرى النهر لتحطيم الجسور الهشة.

Bu,yalnız yapmaya ihtiyaç duyduğum bir şey.

هذا شيء اريد ان اعمله لوحدي.

Neredeyse yemeğe, barınağa ve sekse ihtiyaç duyduğumuz kadar.

نحن نرغب به تقريبًا كما نرغب في الطعام والمأوى وممارسة الجنس.

Insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.

فإننا بحاجة إلى أن يشعر الناس بأن الراحة تبحث عنهم.

Bu yüzden daha fazla kadın lidere ihtiyaç var.

وهو السبب لحاجتنا إلى المزيد من النساء القادة.

Gelecekte ihtiyaç duyacakları tüm becerilere sahip olmak istiyorlar.

يريدون الحصول على جميع المهارات التي يحتاجونها للمستقبل.

Aynı nöronlara ihtiyaç duyulmaz bu yüzden sessiz kalırlar.

فاِنه ليس بحاجة الى الخلايا العصبية نفسها، لذا ستكون في حالة سكون.

Peki neden erkekler için bir hapa ihtiyaç var?

إذن لماذا يحتاج العالم حبوب منع حمل للرجال؟

Sanatı lüks mü yoksa ihtiyaç olarak mı görüyoruz?

هل نفكّر بالفنون على أنها رفاهية أم ضرورة؟

Bir hamsterin ihtiyaç duyabileceği her şey elinin altında.

‫كل ما يحتاج إليه الهامستر موجود هنا.‬

- çaresizce ihtiyaç duyduğu, ancak yetersiz kalan bir nitelik.

- وهي صفة يحتاجها بشدة ، لكنها وجدت نقصًا في المعروض.

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

‫تحتاج جميع الأنظمة البيئية الصحية‬ ‫إلى تشكيلة من الفصائل المختلفة.‬

Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.

‫الارتياح المرحب به من راحة أمها...‬ ‫وحليب كانت في أمسّ الحاجة إليه.‬

Devletin artık ihtiyaç duymayıp satmayı planladığı taşıtları tamir ettik.

مركبات تقوم الدولة بإتلافها أو بيعها، وقمنا بإصلاحها.

Hangi alanlarda fark yaratabileceğim büyük bir sosyal ihtiyaç var?

أي المناطق بها حاجة اجتماعية كبيرة لإحداث تغيير؟

Büyümek ve karmaşık hale gelmek için yaşam oksijene ihtiyaç duyar.

كما ترون، تحتاج الحياة إلى الأكسجين لمزيد من النمو والتركيب.

Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.

‫إن كانت هناك بيئة تحتاج فيها إلى قوتك،‬ ‫فهي الغابة.‬

Günde 17 gemi, hepsi acilen ihtiyaç duyulmaktadır yiyecek ve malzemeler.

من 17 سفينة يوميا، كل محملة على وجه السرعة الغذاء والإمدادات.

. Böylece ülke kimseye ihtiyaç duymadan halkını ilerletebilir. O zamandan beri

النهوض بابنائها دون الحاجة لاحد. ومنذ ذلك الوقت جذبت

- İcat, ihtiyaçtan doğar.
- Bütün icatlar ihtiyaçtan doğar.
- İhtiyaç icadın anasıdır.

- الحاجة تفتق الحيلة.
- الحاجة أم الإختراع.

Daha sağlıklı myelin oluşturmak için beyniniz fazla B vitaminine ihtiyaç duyar.

ومن أجل صنع مايلين قوي وصحي عقلك يحتاج إلى الكثير من فيتامينات B.

Ve bir dizi tren tekerleği ile batırılan büyük şamandıralara ihtiyaç var

ومجموعة من عجلات قطار لإبقائها مثبتة في الأسفل،

Aynı zamanda yeni fethedildiği için bir cami yoktu ve camiye ihtiyaç vardı

كما لم يكن هناك مسجد لأنه تم فتحه وكانت هناك حاجة إليه

Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.

ستكون هناك حاجة إليه في روسيا ، وتم استدعاؤه في عام 1812 ، بقيادة الفيلق الثالث.

Insan nüfusu ve daha fazlası için ihtiyaç duyduğumuz tüm gıda ve kaynakları

ستصبح التربة صحية وأكثر خصوبة،

Ihtiyaç duyar . Kuşkusuz, farklı alanlarda uzmanlaşan ve her planda söz sahibi olanların yanı sıra

المطورين والمحاسبين. وبالتأكيد الموفرين لرأس المال بالاضافة