Translation of "Günün" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Günün" in a sentence and their arabic translations:

Günün gelişini selamlarlar.

‫ترحّب بعودة النهار.‬

'Günün hangi saatiydi?'

"في أي وقت من اليوم كان؟"

- Sevgililer Günün kutlu olsun.
- Sevgililer Günün kutlu olsun!

عيد حب سعيد.

Günün tüm bilgilerini dosyalıyorsunuz.

وتؤرشف كل المعلومات من اليوم.

Doğum günün ne zaman?

متى عيد ميلادك؟

Yarın senin izin günün.

غدا عطلتك.

Ders işlediğim uzun günün bir akşamı

في مدرسة دنفر الابتدائية،

Ve ayrıca orada, günün her saati

وهي أيضاً في مكان،

Böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz.

‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬

Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.

‫آخذة معها آخر شعاع ضوء.‬

Yerleşik sistemlerinden her birini denetleyerek günün

وكل نظام من الأنظمة الموجودة على متنها.

Doğum günün kutlu olsun, sevgili arkadaşım.

عيد ميلاد سعيد, صديقي العزيز.

Sami günün çoğunu evde yalnız geçirir.

يقضي سامي معظم اليوم بمفرده في المنزل.

Günün sonunda bu sorumlulukların tümü bize ait.

ففي النهاية، الأمر كلّه مسؤوليتكم.

Bu yüzden evde, günün sonunda 15 dakikalığına

في المنزل، حددنا وقتاً للكلام،

Günün birinde Wikipedia'da "viegra"'ya bakacağımı düşünmemiştim.

لم أكن أتوقع أنني سأبحث يومًا ما عن "فياغرا" في ويكيبيديا.

- İyi ki doğdun!
- Doğum günün kutlu olsun!

عيد ميلاد سعيد.

Kadim bir tapınağa sığınarak geçirilen bir günün ardından...

‫بعد قضائها نهارها في ضريح معبد قديم...‬

Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.

تميل مشكلات يومنا الاجتماعية إلى التعقيد أكثر فأكثر.

Günün sonunda bu dünyada yalnız hissetmemenin bir yolunu bulmak

إيجاد طريقة، في نهاية المطاف، لئلا نشعر أنّنا وحيدون في هذا العالم،

Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.

‫الحيوانات التي كانت تحتمي به من حر النهار،‬ ‫تخرج عادة في الليل.‬

Böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz. Hava şimdiden ısınıyor

‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬ ‫الطقس أصبح بالفعل أكثر حراً،‬

Günün sonu yaklaştıkça... ...saatte 1.000 kilometreden büyük bir hızla...

‫باقتراب نهاية اليوم،‬ ‫يخيّم الظلام على الكوكب...‬

Diye düşündüğümüzde o günün de parasına bir dönelim isterseniz

إذا أردنا العودة إلى أموال ذلك اليوم ،

Çölde güne erken başlamak önemlidir, böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz

‫من المهم أن تستيقظ مبكراً في الصحراء،‬ ‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬

Ama ihtiyacımız olanı aldık, bu iyi. Bakın, günün sıcaklığının geçtiği anlaşılıyor.

‫ولكن لدينا ما نحتاج إليه، وهذا أمر جيد.‬ ‫ترى أن حرارة النهار انكسرت.‬

Çölde güne erken başlamak önemlidir, böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz.

‫من المهم أن تستيقظ مبكراً في الصحراء،‬ ‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬

Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.

‫بعد يوم طويل حار،‬ ‫على ذكر أبو قلادة هذا جمع قطيعه.‬

Wellington'un pozisyonuna günün geç saatlerine kadar herhangi bir koordineli saldırı başlatamadı.

في شن أي هجمات منسقة على موقع ويلينجتون حتى وقت متأخر من اليوم.