Translation of "'da" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "'da" in a sentence and their arabic translations:

Hoşlansalar da, hoşlanmasalar da.

وإذا كانوا يشبهونه أو لا

Ağlasa da zırlasa da

سواء البكاء أو البكاء

Haklı da olsan haksız da.

سواء كنت محقّاً أو مخطئاً.

Hatırlıyorum da

أتذكّر التفكير بأنه كان غريباً جداً

Aldım da.

وقد حدث هذا بالفعل.

Ya da...

ولهذا السبب...

Ve bu insansanız da robotsanız da böyledir.

وينطبق عليك هذا الأمر سواء كنت روبوتًا أو إنسانًا.

Hindu da değildim. Yani o da anlamsız.

لم أكن هندوسي، لذا كلمة "هندوسي" لم تكن منطقية أيضًا.

Ve kırılganlık da.

وكذلك الضعف

Ve kırmızılar da

والأحمر

Bu da yanlış.

حسنا, هذا ايضا غير صحيح.

Meslektaşlarımın da yardımıyla,

بمساعدة زملائي،

Kasım 2016'da

في تشرين الثاني/نوفمبر عام 2016،

Silfiyum da dahil,

بما في ذلك نبتة السلفيوم،

Hala da öyleler.

ولازالت كذلك.

Kendimize inansak da,

وإن كنا نؤمن بأنفسنا،

Bunlar da tamam.

تحقق، وتحقق.

Bunu da yiyebilirsiniz

‫يمكنكم أن تأكلوها كذلك.‬

Haksız da değildi.

ولم يكن مخطئاً.

çalışanlarından da vazgeçiyordu.

كانت تتخلى عنهم.

Daha da kötüsü,

ولجعل الأمور أسوأ،

Ya da annem,

أو أمي،

Ya da böyle.

أو ربما كهذا.

Burada da haklılar.

ومجدداً، إنهم محقون.

2016'da 1300

1300 عام 2016،

Dahası da gelecek.

وما زال هناك المزيد في المستقبل.

Şunu da biliyorum;

ولكن إليكم ما أعرفه أيضًا:

Başkalarını da görüyorsunuz:

ستقدر أيضاً على رؤية الآخرين،

Tabii fırsatlar da.

‫وفرصًا.‬

Kayman da ararlar.

‫والكيامن.‬

Yalnız da değil.

‫ليست وحيدة.‬

...ya da asla.

‫أو ضياعها إلى الأبد.‬

İyice doyduklarında da...

‫ما أن تشبع...‬

Başkaları da katılır.

‫تنضم إليها أخرى.‬

Pankreasım da iltihaplandı.

والتهاب في البنكرياس.

Olarak da popülerdir.

كمجوهرات ومن أجل عرضها.

Ortodokslara da saldırıyordu

كما هاجمت الأرثوذكس

çok konuşmazdı da

لم يتكلم كثيرا

Amcam da olabilir

يمكن أن يكون عمي

şunu da yapmıştı

فعل ذلك

Bununla da bitmedi

لم ينتهي الامر

Osmanlılar da müslüman

العثمانيون هم أيضا مسلمون

Leonardo Da Vinci

ليوناردو دافنشي

Bu da değil

ليس هذا أيضًا

O da Michelangelo

هو مايكل أنجلو

Şunu da söylemeliyim,

وعليّ أن أقول،

Tom da oradaydı.

كان توم هنا أيضاً.

O da gidecek.

سيذهب كذلك.

Fransızca da konuşuyour.

- يستطيع تحدُّثَ الفرنسية أيضاً.
- يستطيع التكلم بالفرنسية أيضا.

Ya da Eminem.

أو Eminem.

Bırak da güleyim!

دعني أضحك!

06.30'da döneceğim.

سأعود في السادسة و النصف.

Tom da buradaydı.

توم أيضا كان هنا.

Benim için daha da fazlası, avukatı da vurulurdu.

والأكثر أهمية لي، لتعرض محاميه لإطلاق نار.

Zam da zam zama da zam hatırladınız mı

هل تذكرت التنزه أو التنزه؟

Farklı noktada da olabilir bu da problem değil

قد يكون في نقاط مختلفة ، وهي ليست مشكلة

En zor anında da, en kötü anında da, en iyi olduğu anında da,

في أصعب لحظاته، في أسوأ لحظاته، في أفضل لحظاته،

Avrupa da Amerika da o kadar virüs belası varken

في حين أن هناك الكثير من الفيروسات في أوروبا وأمريكا

Hipotalamusun olayı da şu;

وهنا معلومة عن الغدة النخامية:

Bunu da ortaya çıkarabilirim

أستطيع جعل هذه تظهر أيضّا،

Ne oldu da değişti?

فما الذي حدث؟ وما الذي تغير؟

Durumu daha da kötüleşmişti.

مجددا، في افتتاح أولمبياد لندن

Bilinçaltımızla da inşa ediyoruz.

لكن أيضاً مع لاوعينا.

Tam da istediğimiz gibiyken

وعندما تسلك الأمور طريقنا،

Günlük hayatımızda da yapabiliriz.

في حياتنا اليومية.

Bunu da kağıda yazıyorsunuz,

تدوّن ذلك على قطعة من الورق،

Bu da siz olabilirsiniz.

والّذي يمكن أنْ يكون أنت.

Asıl konu da bu.

وهذه هي نقطتي الرئيسية.

Herkesle konuşabilirler, konuşurlar da,

في وسعهم التحدث للناس في كل مرة،

Hayat da hareket demek.

الحياة هي الحركة.

Bunun da sebebi var;

ولهذا الاعتقاد سبب ذو وجاهة:

Bu da hasar demektir.

مما يؤدي إلى أضرار بالقلب.

Bunu araştırmalar da destekliyor.

وتؤكد الأبحاث على ما أقول.

Bu mesajım da herkese:

وإلينا جميعًا،

Bu da onun yatıydı.

فكان يخته.

Ve bununla da kalmadı.

‫ولم يتوقف الأمر هناك.‬

Bu da ağaçların sesi.

هذا أيضًا صوت الأشجار.

Şunu da öğrendik ki,

وتعلّمنا هذا.

Akşam da yemek yiyelim.

‫ومن ثم نأكل الليلة.‬

Sonra da içeri sokalım.

‫ثم توضع هذه بداخله.‬

Bu da buraya giriyor.

‫وهذه مكانها هنا.‬

Ya da... Mataramı kullanabilir

‫أو...‬ ‫يمكنني أن أستخدم زجاجتي‬

Ya da büyütkendokuyu yiyeceğim.

‫أو النسيج الخلوي.‬

Şimdi bunu başardığımda da

والآن، وقد حققته،

Son durağım da Florida'ydı,

وكانت محطتي الأخيرة في فلوريدا،

Ya da yaşanacak yerler.

أو أماكن صالحة للعيش.

Bu da sizi meraklandırıyor:

ما يجعلك تتعجب:

Ayrıca omurgasızları da çekiyorlar.

وتجذب أيضًا مجموعة من اللا فقريات .

Metabolizmaları da inanılmaz yavaş.

الكسلان لديه انخفاض فى عملية الإيض بشكل غريب.

Bunu yapmak da zordu.

وكان الأمر صعبًا.

Bu da çok önemli.

وذلك أمر مهم جدًا.

Ya da sokaktaki adama,

أو رجل ما في الشارع