Translation of "Bunlar" in Korean

0.010 sec.

Examples of using "Bunlar" in a sentence and their korean translations:

Bunlar ön cepheler.

이것이 기본 전제이어야 하며

Bunlar kötü mü?

이들이 해로울까요?

Bunlar zor sorular.

전부 어려운 질문입니다.

Bunlar da tamam.

두 번째 문제도 해결됐죠.

Bunlar varoluşumuzun koşulları.

이는 우리 존재의 조건입니다.

Bunlar basmakalıp rollerdi

이런 역할들은 고정관념적이며

Bunlar, 2016 yılının

그런 이유로

Bunlar mavi hayalet.

‎푸른유령반딧불이입니다

Bunlar inanılmaz kadınlar.

믿기 힘들 정도로 훌륭한 분들입니다.

Peki, bunlar neler?

그게 뭘까요?

bunlar ufak kümecikler.

많은 물질들을 볼 수 있습니다.

Bunlar, gelecek için yatırım.

미래를 위한 값진 투자가 될 겁니다.

Bunlar işe yarar şeyler.

그게 좋은 접근 방법입니다.

Bunlar, benim en güvendiğim

제가 가장 힘들었던 시기에

Bunlar olmasa, annem ölebilirdi.

바늘을 못 구했다면 엄마를 살리지 못 했을 겁니다.

Bakın, bunlar sincap izleri.

보세요, 다람쥐의 흔적이에요

Veya Idaho’da bunlar yapılabiliyorsa

뉴욕 북부 작은 마을이나 아이다호에서 일어날 수 있다면,

Bunlar göründüğünden daha büyük.

해양 드론은 보이는 것보다 훨씬 큽니다.

Ve bunlar zor yıllardı.

몇 년간 정말 힘들었죠.

RH: Bunlar devlet okulları.

RH: 글쎄요, 그것들도 공립 학교예요.

Bunlar nefret değil mi?

그게 전부 싫어해서 그런 것 아닌가요?

...bunlar hâlâ ortalıkta geziniyor.

‎이 녀석들은 여전히 ‎바깥을 돌아다닙니다

Bunlar hakkında konuşmak oldukça güç,

이런 이야기는 말하기도,

Ve bunlar da kimyasal fabrikalardır.

이 열수공들 역시 화학 공장입니다.

Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.

스키를 넣었으면 눈을 덮어 주세요

Tüm bunlar ne anlama geliyor?

그래서 자꾸 궁금했죠. 어떻게 이런 일이 생겼을까?

Tüm bunlar, davranışsal bağımlılığın belirtileri.

행동으로 중독성이 증명되는 거죠.

Bunlar Drowdown projesi içerisindeki çözümler.

모두 감소 정책에 포함된 해결책들입니다.

Bunlar, duyguların hakim olduğu eylemler.

감정이 아닌 행동 말입니다.

Bunlar yapay zekânın yapamayacağı şeyler.

AI가 할 수 없는 것들이죠.

Günümüzde en çok bunlar yaygın.

이것들이 요즘 흔한 건데

Şuna bakın. Baksanıza. Bunlar kurbağa yumurtaları.

이것 좀 보세요 개구리 알이에요

Bunlar ninja gibi görünen uzaylı yengeçler.

이 게들은 닌자처럼 생긴 이국적인 게입니다

bunlar nedensiz yere mükemmel olmak isterler:

완벽해 지려는 비합리적인 욕망

Ama çoğu insanda, bunlar baskın değerler.

이는 대다수에게 절대적인 가치가 아닙니다.

Bunlar, şehrin ortaya çıkması için geçen

이 사진들은 우리가

Bunlar birçok sebepten ötürü harika olacak.

이런 것들은 여러가지 다양한 이유로 엄청나다고 할 수 있습니다.

Bunlar Batı Çin'in çöllerinden uydu görüntüleri.

이것은 중국 서부의 사막에서 찍은 위성 사진입니다

Bunlar sıkışabilir kauçuk süngerden yapılmış, çok eğlenceli.

압축이 잘 되는 스펀지 고무랍니다. 정말 재밌어요.

Bunlar, VirusTotal'daki bu yıl başındaki bazı sonuçlar.

여기 Virustotal의 올해 초 자료들입니다.

Bütün bunlar kendimizden daha büyük bir gücü

이런 모든 것들은 우리 자신보다 더 큰 힘의 존재를 인식하게 하며

Bunlar börtü böceğin veya yılanların seveceği yerler.

딱 벌레나 뱀이 좋아할 만한 곳입니다

Ve bunlar gelecekleri için alarm sinyalleri veriyorlar.

그리고 그들은 경보 메세지를 보내고 있죠.

Bunlar kendi geçimlerini sağlamaları için bir imkân.

이런 기회로 청년들은 생계 수단을 찾을 수 있습니다.

Bunlar rasyonel olamayacağımız zaman vereceğimiz imtiyazlar değil,

이는 우리가 이성적일 수 없어서 하는 양보가 아닙니다.

Onun aklında bunlar var olan tek kategoriler.

그리고 그녀의 머릿속엔 온통 그런 생각들 뿐이었습니다.

Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.

‎숨은 동물들이 어둠 속에서 ‎울음소리로 소통합니다

Ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler

그러나 이 기술들은 그들이 그저 교과서에서 배운 내용들일 뿐

Bunlar, dünyada en iyi şekilde incelenen insanlarıdır.

그들은 지구상에서 가장 많이 연구된 사람들로서

Bunlar, benim gibi biri için var olan rollerdi.

이런 배역들이 바로 저같은 사람을 위해 존재했던 것입니다.

Pekala, sırada Y jenerasyonu. Bunlar bizim hakkımızda öğrendiklerim.

맞아요, 밀레니엄 세대입니다. 이게 제가 알아낸 것입니다.

Bunlar, ulaşmamız gereken gençlerin sadece bir kısmına ulaşacaklar.

도움이 필요한 청년들 중 일부만이 혜택을 받고 있습니다.

Bunlar iyi insanlardı, belki de çok iyi çalışanlardı

좋은 사람이었던 사람은 아마도 더 좋은 직원이겠지만,

Bunlar, bizim orada yaptıklarımızın başarısız olmasından, onları mutlu

이것은 저희 행사가 즐거움을 가져다주지 못해서가 아니었습니다.

Ve bunlar buharlaşır ve canlı virüsü havada bırakabilir.

이런 입자들은 증발하면서 공기 중에 바이러스를 남깁니다.

Bunlar iyi izolasyon sağlamalı böylece zemin nedeniyle ısı kaybetmem.

이거면 좋은 단열재가 될 거예요 땅에 열을 빼앗기지 않죠

Bunlar dünyanın en zengin, en güçlü insanları olmalarına rağmen

세상에서 가장 부유하고 힘을 가진 이들이

Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş,

이들은 열정적이고 헌신적인 지역사회 출산의 옹호자들이죠.

Bunlar, insan ve maymunların görebildiği aralığın ötesindeki dalga boylarıdır.

‎적외선은 인간과 원숭이의 ‎가시 범위를 벗어나는 파장입니다

bunlar üç yıldır terörist izleme listesinde bulunan iki kardeşti.

Said와 Cherif Kouachi의 연락을 감시하는 것을 중단했습니다.

...ahtapot gibi düşünüyordum. Ve bunlar bir açıdan aşırı yorucuydu.

‎문어처럼 생각하고 움직였어요 ‎그래서 한편으로는 ‎부담감이 어마어마했죠

Ancak bunlar sonrasında her bir çip için milyonlarca dolar harcamaktı.

칩의 설계를 미세조정하기 위해서요.

Bunlar bir sürü yaratığa ev sahipliği yapabilirler. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

온갖 생물의 서식처가 될 수 있죠 계속 살펴봅시다

Ki bunlar saç kılı, tırnak örnekleri, süt dişi ve DNA içermektedir.

머리카락과 손톱, 젖니와 DNA를 저장했습니다.

Toplamda, 100 civarında Chaebols var ve bunlar Güney Kore ekonomisinin çoğunluğunu

전부해서 한국에는 약 100개 정도의 재벌기업이 있고 한국경제의 커다란 자산이라 할 수 있지.

Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır ve bu bitkinin sıvısını almak

하지만 수분을 섭취해도 되는 불쏘시개라면 저 커다란 금호선인장보다는

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.

‎문어가 사냥한 동물을 발견했죠 ‎문어의 먹잇감과 ‎모래에 남은 흔적, 구덩이

Bunlar 5 milimetreden küçük objelerdi ve büyük objelerin parçalanmış küçük kısımlarından tutun...

미세 플라스틱은 5mm보다 작으며 작은 조각에서부터

Diğer türler sadece yanıp söner. Bunlar ise bir dakikaya kadar hiç durmadan parlayabilirler.

‎다른 녀석들은 반짝이기만 하지만 ‎이 녀석들은 최대 1분까지 ‎빛을 유지할 수 있습니다

Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,

여기에는 수분이 많죠 다만 한 가지 걱정되는 건

Derinize değmesi bile ani yanıklara ve su toplamalarına yol açar. Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır

피부에 닿기만 해도 화끈거리고 물집이 생길 수 있죠 하지만 수분을 섭취해도 되는 불쏘시개라면