Examples of using "Érase" in a sentence and their turkish translations:
Bir zamanlar kötü bir adam vardı.
Bir zamanlar güzel bir prenses varmış.
Bir zamanlar İngiltere'de çok kötü bir kral yaşarmış.
Bir zamanlar yoksul bir adam ve zengin bir kadın vardı.
Peri masalları genellikle "bir zamanlar" ile başlar ve "sonsuza kadar mutlu yaşadılar" ile biter.