Translation of "Turco" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Turco" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Hablas turco?
- ¿Sabes hablar turco?

Türkçe konuşuyor musun?

- ¿Hablas turco?
- ¿Habla usted turco?

- Türkçe konuşuyor musun?
- Türkçe konuşur musunuz?

Soy turco.

Ben Türküm.

¿Habláis turco?

Türkçe konuşur musunuz?

- No hablo turco.
- Yo no hablo turco.

Türkçe konuşmam.

Estoy aprendiendo turco.

Türkçe öğreniyorum.

¿O eres turco?

Yoksa sen Türk müsün?

No hablo turco.

- Türkçe konuşmam.
- Türkçe konuşamıyorum.

- Ella tiene un novio turco.
- Su novio es turco.

Erkek arkadaşı Türk.

El es un turco

O bir Türk

- Soy turco.
- Soy turca.

Ben Türküm.

Me encanta el turco.

Türkçeyi çok seviyorum.

Su novio es turco.

- Onun sevgilisi Türk.
- Erkek arkadaşı Türk.

Quiero aprender turco otomano.

Osmanlı Türkçesi öğrenmek istiyorum.

Alí preparó café turco.

Ali, Türk kahvesi pişirdi.

No tengo un teclado turco.

Benim Türkçe klavyem yok.

Ella tiene un novio turco.

- Onun Türk bir sevgilisi var.
- Onun bir Türk erkek arkadaşı var.

Rocío está mejorando su turco.

Rocío Türkçesini ilerletiyor.

O "tepe" o "höyük" en turco.

Türkçe'de ise 'tepe' veya 'höyük' deniyor.

Lo traduces al turco, se traduce.

Türkçe ye çevir diyorsunuz, çeviriyor.

Hablo muy bien inglés y turco.

Çok iyi İngilizce ve Türkçe konuşuyorum.

El turco es una lengua difícil.

- Türkçe zor bir dildir.
- Türkçe zor bir dil.

¿Cómo se dice teléfono en turco?

Türkçede nasıl "telefon" diyorsunuz?

El turco es muy viejo, como dije

Türklük çok eskidir dediğim gibi

Tradujiste la pieza del turco al árabe.

Sen piyesi türkçeden arapçaya tercüme ettin.

Mi sueño es estudiar turco en Estambul.

Hayalim İstanbul'da Türkçe eğitimi almak.

Usamos términos occidentales que no están en turco

Türkçe'de olmayan batı terimleri kullanıyoruz

El turco es una lengua extendida y arraigada.

Türkçe yaygın ve köklü bir dildir.

Y lo llamaremos 'Chobani', que significa 'pastor' en turco".

Adına da Türkçe “çoban” kelimesinden gelen Chobani diyeceğiz.

Ese niño fue el último turco de los turcos.

o çocuk ise Türklerden geriye kalan son Türk'tü

Hacemos sonidos de garganta que no están en turco

Türkçe'de olmayan gırtlak sesleri çıkartıyoruz

Un periodista turco visitando el Museo Metropolitano en América

Amerika'da Metropolitan Müzesi'nde gezen bir Türk gazeteci

- Eres el chivo expiatorio.
- Eres el cabeza de turco.

Sen günah keçisisin.

Si traes a un hombre que es enemigo del turco

Türklük düşmanı bir adamı getirirseniz

Temerosos de un contra-ataque turco, se retiró a Constantinopla

Bir Türk hücumunu korkan, o çekildi İstanbul'a.

- Sólo quieren una cabeza de turco.
- Sólo quieren un culpable.

Onlara basbayağı bir günah keçisi lazım.

Casi todos saben que mi lengua materna es el turco.

Anadilimin Türkçe olduğunu neredeyse herkes bilir.

Pero esto no es suficiente para tratar de destruir lo turco

ama bu yetmiyor Türklüğü de yok etmeye çalışıyor

No dijo que el turco es la epopeya de la existencia.

Türklüğün varoluş destanıdır demedi

Mientras que el turco es una de las razas más antiguas.

oysaki Türk en eski ırklardan bir tanesi

Pero lo turco volverá a aumentar de una persona al mundo

ama Türklük yine o bir kişiden dünyaya çoğalacaktır

Al entrar en un bosque extranjero por el antiguo chamanismo turco

Şamanizm'e göre eski Türkler bir yabancı ormana girerken

Él vivió en Estambul durante años. Él habla turco muy bien.

Yıllarca İstanbul'da yaşadı. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Baibars era de origen turco, ya sea un Kipchak o un Cuman.

Baybars Türk kökenliydi,Kıpçak yada Kuman kökeninden geliyordu.

¿Por qué una de esas teorías no debería estar escrita en turco?

Neden o teorilerden bir tanesi de Türkçe yazılmasın

De ahora en adelante las reuniones se llevarán a cabo en turco.

Toplantılar bundan sonra Türkçe yapılacak.

- Sólo necesitan encontrar un culpable.
- Sólo necesitan encontrar una cabeza de turco.

Onların sadece bir günah keçisi bulmaları gerekiyor.

Hay un estudiante turco en la escuela de Magdalena. Se llama Reşit.

Magdalena'nın okulunda bir Türk öğrenci var. Onun adı Reşit.

Para obtener servicios de consultoría con respecto al derecho turco, entre en este grupo.

Türk hukukuyla ilgili danışmanlık hizmeti almak için bu grubumuza katılın.

Si creas oraciones en turco y estonio en Tatoeba, hay muchas posibilidades de que seas Boracasli.

Tatoeba'da Türkçe ve Estonca cümle yaratıyorsanız, büyük olasılıkla boracaslı'sınızdır.

El 28 de noviembre celebramos el día de Tatoeba, porque fue el día el turco, el esperanto y el griego fueron agregados.

28 Kasım'ı Tatoeba günü olarak kutlarız çünkü o gün Türkçe, Esperanto ve Yunancanın eklendiği gündür.