Translation of "Novio" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Novio" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Ella tiene novio?
- ¿Tiene novio?

Onun bir erkek arkadaşı var mı?

¿Tienes novio?

Erkek arkadaşın var mı?

Tengo novio.

Bir erkek arkadaşım var.

Es su novio.

O onun erkek arkadaşı.

No tengo novio.

Bir erkek arkadaşım yok.

Soy tu novio.

Erkek arkadaşınım.

Necesitas un novio.

Bir erkek arkadaşa ihtiyacın var.

¿Mari tiene novio?

Mary'nin sevgilisi var mı?

- Ella tiene un novio turco.
- Su novio es turco.

Erkek arkadaşı Türk.

- ¿Acaso no era tu novio?
- ¿No era tu novio?

O senin erkek arkadaşın değil miydi?

Quisiera ser tu novio.

Erkek arkadaşın olmak isterim.

¿Todavía soy tu novio?

Ben hâlâ senin erkek arkadaşın mıyım?

Se ha echado novio.

O kendine bir erkek arkadaş buldu.

Su novio es turco.

- Onun sevgilisi Türk.
- Erkek arkadaşı Türk.

Tom es mi novio.

Tom benim nişanlım.

Intentó quitarme el novio.

Erkek arkadaşımı çalmaya çalıştı.

¿Tom es tu novio?

Tom erkek arkadaşın mı?

Mi novio es periodista.

Benim erkek arkadaşım bir gazetecidir.

No soy tu novio.

Senin erkek arkadaşın değilim.

Mi novio estaba llorando.

Erkek arkadaşım ağlıyordu.

Ni siquiera tengo novio.

Bir erkek arkadaşım bile yok.

¿De verdad tienes novio?

Gerçekten bir erkek arkadaşın var mı?

Trabajo con su novio.

Onun erkek arkadaşıyla çalışıyorum.

Tiene un novio fachero.

Onun yakışıklı bir erkek arkadaşı var.

Mi novio parece serio.

Benim erkek arkadaşım ciddi görünüyor.

Mi novio es bloguero.

Erkek arkadaşım bir blogcu.

¿Quién es tu novio?

- Erkek arkadaşın kim?
- Sevgilin kim?

Mary no tiene novio.

Mary'nin bir erkek arkadaşı yok.

Confundido novio y hanzo siguió

arkasından şaşkın damat ve hanzo geldi

Tom fue mi primer novio.

Tom benim ilk erkek arkadaşımdı.

Tom solía ser mi novio.

Tom benim erkek arkadaşımdı.

El novio huyó del altar.

Damat gelini sunakta dururken bıraktı.

Estoy esperando a mi novio.

Erkek arkadaşımı bekliyorum.

No sabía que tenías novio.

Bir erkek arkadaşın olduğunu bilmiyordum.

Él no es mi novio.

O benim erkek arkadaşım değil.

Soy el novio de Mary.

Ben Mary'nin erkek arkadaşıyım.

Odio al novio de Mary.

Maria'nın erkek arkadaşından nefret ediyorum.

Mary tiene un novio secreto.

Mary'nin gizli bir erkek arkadaşı var.

No quiero ser tu novio.

Erkek arkadaşın olmak istemiyorum.

Soy tu novio, ¿o no?

Ben senin erkek arkadaşınım, değil mi?

Ella vive con su novio.

O erkek arkadaşıyla yaşıyor.

Mi novio no me quiere.

Erkek arkadaşım beni sevmiyor.

Ella tiene un novio serio.

Onun ciddi bir erkek arkadaşı var.

¿Por qué no tengo novio?

Neden bir erkek arkadaşım yok?

¿Por qué no tienes novio?

Neden bir erkek arkadaşın yok?

Tom no es mi novio.

Tom benim erkek arkadaşım değil.

Amo a mi novio bisexual.

Biseksüel erkek arkadaşımı seviyorum!

Tu novio te está engañando.

Erkek arkadaşın seni aldatıyor.

¿Cuántos años tiene tu novio?

Erkek arkadaşın kaç yaşında?

¡Extraño tanto a mi novio!

Erkek arkadaşımı o kadar çok özlüyorum ki!

Ella tiene un novio turco.

- Onun Türk bir sevgilisi var.
- Onun bir Türk erkek arkadaşı var.

Su novio es un idiota.

Onun erkek arkadaşı aptal.

¿Dónde conociste a tu novio?

Erkek arkadaşını nerede tanıdın?

Mary rompió con su novio.

Mary, erkek arkadaşından ayrıldı.

- Pienso que mi novio husmea en mi correo.
- Creo que mi novio me cotillea mi correo.
- Pienso que mi novio me espía mi correo.
- Intuyo que mi novio me cotillea el correo.

Erkek arkadaşımın benim e-postalarımı gözetlediğini düşünüyorum.

Parece que ella encontró un novio.

O bir erkek arkadaş bulmuş gibi görünüyor.

Ella y su novio viven juntos.

O ve erkek arkadaşı birlikte yaşıyorlar.

No, no es mi nuevo novio.

Hayır, o benim yeni erkek arkadaşım değil.

Su novio lo hizo por ella.

Erkek arkadaşı bunu onun için yaptı.

Ella planea terminar con su novio.

Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.

Ni siquiera sé si tiene novio.

Onun bir erkek arkadaşı olup olmadığını bile bilmiyorum.

Tom ya no es mi novio.

Tom artık benim erkek arkadaşım değil.

No soy el novio de Mary.

Ben Mary'nin erkek arkadaşı değilim.

¿Quién es Tom? ¿Tu nuevo novio?

Tom kim? O senin yeni erkek arkadaşın mı?

Su novio es un muchacho simpático.

Onun erkek arkadaşı hoş bir delikanlı.

El ama mucho a su novio.

O, erkek arkadaşını çok seviyor.

¿Qué le compraste a tu novio?

Erkek arkadaşına ne aldın?

Me estoy quedando con mi novio.

Erkek arkadaşımın evinde kalıyorum.

¿Qué sabes del novio de Mary?

Mary'nin erkek arkadaşı hakkında ne biliyorsunuz?

Tom es el novio de Mary.

Tom, Mary'nin erkek arkadaşıdır.

¿Por qué estás tocando a mi novio?

Neden erkek arkadaşıma dokunuyorsun?

Todavía soy el novio de María, creo...

Sanırım hâlâ Mary'nin erkek arkadaşıyım.

Creo que deberías romper con tu novio.

Bence erkek arkadaşından ayrılmalısın.

Ella está feliz junto a su novio.

O, erkek arkadaşının yanında mutludur.

Estoy mirando para comprar para mi novio.

Erkek arkadaşım için alışveriş yapıyorum.

Tom es el antiguo novio de Mary.

Tom, Mary'nin uzatmalı sevgilisidir.

Tom es el nuevo novio de María.

- Tom, Mary'nin yeni erkek arkadaşıdır.
- Mary'nin yeni erkek arkadaşı Tom'dur.

¿Cuál es el nombre de su novio?

Onun erkek arkadaşının adı nedir?

Mary abrirá un obsequio de su novio.

Mary erkek arkadaşından gelen bir hediyeyi açacak.

¿Cómo se llama el novio de Mary?

Mary'nin erkek arkadaşının adı nedir?

Tom es el novio actual de Mary.

Tom Mary'nin şimdiki erkek arkadaşıdır.

Ella y su novio estaban mirando porno.

O ve onun erkek arkadaşı porno izliyorlardı.

Parece que Jane tiene un nuevo novio.

Jane'in yeni bir erkek arkadaşı var gibi görünüyor.

Tom quería saber si Mary tenía novio.

Tom, Mary'nin erkek arkadaşı olup olmadığını öğrenmek istiyor.

¡Ojalá yo tuviera un novio como Tom!

Keşke Tom gibi bir erkek arkadaşım olsa.

Su novio estaba muy enojado con ella.

Erkek arkadaşı ona gerçekten kızgındı.

Ella recibió un regalo de su novio.

O, erkek arkadaşından bir hediye aldı.

Tom es el ex-novio de Mary.

Tom Mary'nin eski erkek arkadaşı.

¿Le gusta tomar té a tu novio?

Erkek arkadaşın çay içmekten hoşlanır mı?