Examples of using "Tomaré" in a sentence and their turkish translations:
Kahve alacağım.
"Bulmuşken yiyeyim bari."
Kitap alacağım.
Yağsız süt içeceğim.
Ben onun yerini alacağım.
Sahip olduğun her ne varsa alacağım.
O hapları içmeyeceğim.
Bunu "evet" olarak kabul edeceğim.
Bir bardak şampanya alacağım.
Ben salamura balık ve deniz ürünleri istiyorum.
Şunu alacağım.
İp ucumu senden alacağım.
Ben bir fincan çay alacağım.
Yarın yola çıkıyorum.
Bir kahve ve bir kruvasan alacağım.
Dişlerinizin bir kalıbını alacağım.
Yarın öğleden sonra izne ayrılıyorum.
Sadece bir ya da iki bira içeceğim.
Treni kaçırırsam, otobüse bineceğim.
Senin dişlerinin bir röntgenini çekeceğim.
Bir günlük iznin gerisini alıyorum.
Ben dondurma yemeyeceğim.
Sabah Yunanistan'a giden ilk feribota biniyorum.
Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.
Sanırım o evet anlamına geliyor.
- Ben yalnızca bir bardak su alırım.
- Yalnızca bir bardak su içeceğim.
Sanırım bir külah daha dondurma yiyeceğim.
Ben pirinç, miso çorbası ve natto yiyeceğim.