Examples of using "Primo" in a sentence and their turkish translations:
Kuzenim bir esrarkeştir.
Avukat olan bir kuzenim var.
O, kuzenim değil.
- Tom benim kuzenim.
- Tom, benim kuzenimdir.
Luke, ben senin kuzeninim.
Kuzeni Amerika'da yaşıyor.
Tom kuzenim değil.
Yarın uzak bir kuzen geliyor.
Ben Thomas'ın kuzeniyim.
O benim bir kuzenimle evli.
On bir asal sayıdır.
Kuzenim halen dört yaşında.
2539 bir asal sayıdır.
Tom, Mary'nin kuzenidir.
John erkek kardeşim değil fakat benim kuzenim.
Kuzenimden 1,000 yen ödünç aldım.
On beş bir asal sayı değildir.
Boston'da yaşayan bir kuzenim vardı.
Bir asal sayı değildir.
O, kuzeninin başarısını kıskanıyordu.
Tom, Mary'nin kuzeni değildir.
Benim erkek kardeşim değildir. O benim kuzenimdir.
Kuzenim Mısır'dan. O Mısırlıdır.
O, kuzeni ile birlikte kalmak için gitti.
"Senin kuzenin nerede?" "O az önce ayrıldı."
Kuzenim hokus pokusta iyidir.
Dün öğleden sonrayı kuzenim Gian ile geçirdim.
Bu benim kuzenim.
Kuzeni için bir doğum günü yemeği planladı.
Avukat kuzenim şu anda Fransa'da.
Bir doğum günü partisiyle kuzenimi şaşırttık.
Helen, bu benim kuzenim.
Kuzenimi karşılamak için havaalanına gitmeliyim.
Tom'un kuzeniyim.
Kuzeni Avrupa'da yaşıyor.
Kuzenim evimize yakın bir dükkânda çalışıyor.
Kuzenim Tanrı'nın çağrısını kabul etti ve rahip oldu.
Kuzenim dört yaşında ama o benim kadar çok yiyor.
Tom Mary'nin erkek kardeşi değildir. Onun kuzenidir.
O, trenden iner inmez, kuzeni tarafından karşılandı.
O benim kuzenimle evlendi.
Karısının ikinci kuzeni Yahudi yargı meclisinin üyesiydi.
Kuzenim beni düğününe davet etti.
O sarhoşken kuzenim, İsa'nın her gece onunla konuştuğunu söyledi.
Tom'un doktor olan bir kuzeni var.
destek verir ve ittifak yemini eder.
Kendi kuzeni Hjorvard, kralın salonuna bir sürpriz, şafak saldırısı yaptı.
Kuzenimin sarışın kıvırcık saçları var.
Kuzenim benden biraz daha yaşlıdır.
Jon, Tom'un annesinin yeğeni.