Examples of using "Premio" in a sentence and their turkish translations:
Ödülü hak ediyorsun.
Ödül ona gitti.
O, birincilik ödülü aldı.
Ben de bir ödül kazandım.
Bu sayı bir ödül kazandı.
- Ödülü hak ediyor.
- O ödülü hak ediyor.
O ödülü aldı.
Ödülüm ne?
Onlar ödül aldı.
O, ödül kazanmaya eğilimlidir.
Tom ödülü hak ediyor.
Tom bir ödül kazandı.
Birincilik ödülünü kazandım.
Tom hiç ödül almadı.
Helen, ödülü kazandı.
Birincilik ödülünü kazanabildim.
- On bir öğrenci mükafat aldı.
- On bir öğrenci ödülü aldı
Tom bir Nobel ödülü kazandı.
Mary bir Nobel ödülü kazandı.
Bu ödüle layık olmaktan onur duyuyorum.
O birincilik ödülünü aldı.
On takım ödül için yarıştı.
Rahibe Teresa'ya Nobel ödülü verildi.
Tom'un umudu birincilik ödülünü kazanmaktı.
O, geçen hafta ödül kazandı.
Ödül benim olmalı!
Birkaç takım ödül için yarışıyor.
Ödülü almana çok şaşırdım.
Nobel Ödülünü kazanmak benim hayalim.
Ödül ona verilmeyecek.
O, birincilik ödülünü kazanmaktan uzak.
O, birincilik ödülünü kazanmakla övündü.
O, ödül almak için çok çalıştı.
Ödülü kazanmana şaşırdım.
Ödül almaya hak kazandı.
O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
Birincilik ödülünü kazanacağımı hiçbir zaman hayal etmedim.
Ödül en iyi öğrenciye verilecek.
Onların her birine bir ödül verildi.
Matematikte Nobel ödülü yok.
Ödülü kazanan kitabı okudunuz mu?
Tom, fizikte Nobel Ödülü'nü kazandı
Yarışı kim kazanırsa ödülü alacak.
aslında her ödülü hak eden bir film
Şaşırtıcı; ödülü kazanmalıydın.
Benim için sürpriz oldu, o, ödülü kazandı.
Okul Mary'yi bir ödülle ödüllendirdi.
Tom birincilik ödülünü aldı, değil mi?
Ödülü aldığı için övündü.
Ödül almak için elinden gelen her şeyi yaptı.
O, özel bir ödülle ödüllendirildi.
Onlar ödül için birbiriyle yarıştılar.
Beklenildiği gibi, ödülü kazandı.
Onun birincilik ödülünü kazandığı doğrudur.
Bizim için sürpriz oldu, o büyük ödülü kazandı.
O, ödülü kazanmadı, ama ona çok yaklaştı.
O, satranç turnuvasında birincilik ödülü aldı.
Üç kızdan her biri bir ödül aldı.
Onun ödülü kazanma şansı var.
En son ne zaman bir ödül kazandın?
Ayrıca, bilahare 'ayın elemanı' ödülünü de takdim edeceğiz.
- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
- 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
Üç çocuğun her biri bir ödül aldı.
O, yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
Mother Theresa ödülüme veda ediyordum.
Koca gözlerini hedefinden ayırmayan saldırgan bir avcı.
70'li yıllarda Fizik alanında Nobel Ödülü aldı
Ödülü kim kazanacak? Her hayvan eşit doğmaz.
Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.
Zeki adam ilk kez prestij ödülü aldı.
Üç çocuktan her biri bir ödül aldı.
Kazanamadım ama en azından bir teselli ödülü aldım.
Máire birincilik ödülü alan adamla evlendi.
Ve de Y jenerasyonu -- ''herkes bir kurdele alır'' jenerasyonu --
fakat o güne kadar bu ödül daim bu ödül jönlere veriliyordu
1979'da Rahibe Teresa Nobel Barış Ödülü'nü kazandı.
Martin Luther King 1964 yılında Nobel Barış Ödülü'nü kazandı.
Mary ve kocası 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü aldılar.
O bir 100 metre yarışında birincilik ödülünü aldı.
ve Nobel Barış ödülünü alan ilk Afrikalı kadın
Tom yarışmayı kazandığını hayal etti fakat onun ödülü çalındı.
Birincilik ödülünü kazanan Janet'ti.
Antalya film festivaldinde Kemal Sunal en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı
Kendi çabaları ve biraz şans sayesinde, o, yarışmada birincilik ödülünü kazandı.