Translation of "Potencial" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Potencial" in a sentence and their turkish translations:

Tienes tanto potencial.

Büyük bir potansiyele sahipsin.

Pero muchas tienen potencial.

ama çoğunda potansiyel var.

Ni el potencial para sanar.

acının var olduğu her yerde bir iyileşme potansiyeli de vardı.

Otra comida potencial es atraída.

Başka bir potansiyel yemek tuzağa çekiliyor.

Todos creen en su propio potencial.

Herkes kendi potansiyeline güvenir.

El potencial para el cambio está ahí.

Değişim potansiyeli burada.

Quise saber cómo podríamos alcanzar nuestro potencial ilimitado

Sınırsız potansiyelimize nasıl erişebileceğimizi bilmek istedim.

Tiene el potencial para ser campeón del mundo.

O, dünya şampiyonu olma potansiyeline sahip.

Podríamos obtener una ganancia potencial de USD 4 billones.

4 trilyon dolarlık bir değer ortaya çıkarmış oluruz.

En realidad, se pone en peligro la reproducción potencial del sistema.

sistemin yeniden üretme kapasitesini riske atmış olurdunuz.

Porque los criaremos para ser capaces de reconocer su potencial individual,

Çünkü onları bireysel potansiyellerini tanıyacak şekilde yetiştiriyoruz,

Quienes hicieron una gran apuesta por el potencial de esta tecnología

bu teknolojinin potansiyeli üzerine büyük bahis yaptılar

Para una reducción potencial de 60 % de las emisiones de carbono.

potansiyel olarak tüm karbondioksit emisyonlarının yüzde 60'ını kesebiliriz.

Se convierta en una cura potencial, y no solo en un tratamiento.

gerçek bir iyileştirme anlamına geleceği bir gelecek tasavvur edebiliyorum.

Y algún consejo que podemos usar para ayudar a mejorar nuestro potencial.

ve potansiyelimize ulaşmak için ipuçları verdim.

Donde vamos a registrar el potencial de acción de una Venus atrapamoscas

aksiyon potansiyelini kaydedeceğimiz yepyeni bir deney yaptık

India tiene algo de alza en términos de aumento potencial de cosechas.

Potansiyel ürün artışı yönünden Hindistan avantajlı.

La palta es una fuente potencial de beta-sitosterol, un compuesto químico muy utilizado en el tratamiento de las enfermedades cardíacas.

Avokado, kalp hastalıklarının tedavisinde çok kullanılan kimyasal bir bileşik olan beta-sitosterol'un potansiyel bir kaynağıdır.

- Un problema potencial es que Tom no puede hablar francés muy bien.
- Un problema en potencia es que Tom no sabe hablar francés muy bien.

Bir potansiyel sorun Tom'un Fransızcayı çok iyi konuşamamasıdır.