Examples of using "Permítanme" in a sentence and their turkish translations:
Daha açık konuşayım:
Size verileri göstereyim.
Size üç tüyo vermeme izin verin.
Beyinle başlayacağım
Öyleyse şimdi Machiavellian görüşümü aktarayım.
Karımı sana tanıtmam için bana izin ver.
Lütfen bu durumda birkaç söz söylememe izin ver.
Şu kavramsal metafordan tekrar bahsedeyim:
Bu konuda daha da açık olmama izin verin:
Olips şekeri bir daha vurgulayım olips şekeri
Tekrar ediyorum çünkü bu sadece bir bilgiydi ve bu hatırlanabilir değil.