Examples of using "Paquete" in a sentence and their turkish translations:
Paketimi aldın mı?
Bu poşeti tartacak mısın?
Biz büyük bir paket aldık.
Bu paketi kenara koyun.
- Bir paket sigara ne kadar?
- Bir paket sigaranın fiyatı ne kadar?
O, koliyi evvelsi gün gönderdi.
Tom için bir paketim var.
Bu paket dün gece teslim edildi.
O paketi sana kim verdi?
Ben paketin içeriğini görebilir miyim?
Burada Tom için bir paketimiz var.
Bu paketi Japonya'ya göndermek istiyorum.
Sana gönderdiğim paketi aldın mı?
Bu paketi benim için düzgün bir şekilde sarar mısın?
Paket Tom'a gönderildi.
Bir kutusu ne kadar?
adını verdiğimiz şeyle bir araya getirilmişti.
O, kolunun altında bir paket tutuyordu.
Senin için postada bir paket var.
Masadaki garip paketi attım.
Japonya'ya bir paket göndermek isterim.
Bir paket sigara alacağım.
Lütfen bu paketi postaneye götürebilir misiniz?
Markete gidip bir paket pirinç aldım.
Sağ kolunun altında bir paket taşıyor.
Paketin üzerine bir pul koy ve onu postala.
Paketi açmaya çalışırken parmağımı kestim.
O, pakete bir "Kırılgan" etiketi ekledi.
Babam günde bir paket sigara içer.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Lütfen bu koliyi postaneye götür.
Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
Ben işe giderken, bu paketi Jones'ın evine bırakacağım.
Yaşlı Alman posta taşıyıcı "hediye" işaretli pakete dokunmak istemedi.
Kolinin hava yoluyla gönderilmesi için 2.000 yen ödedim.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.
Lütfen işe giderken bu paketi Jones'ların evine bırak.
Karnının alt tarafına sperm paketi yerleştirecek kadar tutsa yeter onu.
Günde bir paket sigara içer.