Translation of "México" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "México" in a sentence and their turkish translations:

Y en México.

şerifler kasabaya yerleştiği zaman.

Saludos desde México.

Meksika'dan selamlar.

- ¿El español es hablado en México?
- ¿En México se habla español?
- ¿Se habla español en México?

Meksika'da İspanyolca konuşulur mu?

- En México se habla español.
- El español es hablado en México.

Meksika'da İspanyolca konuşulur.

Viajamos a México en avión.

Biz uçakla Meksika'ya gittik.

En México se habla español.

Onlar Meksika'da İspanyolca konuşurlar.

Estalló una revolución en México.

Meksika'da bir devrim patlak verdi.

Vivo y trabajo en México.

Ben Meksika'da yaşayıp çalışıyorum.

Dan quería vivir en México.

Dan Meksika'da yaşamak istiyordu.

En México hay muchos estadounidenses.

Meksika'da birçok Amerikalı vardır.

- Ella se fue a México sola.
- Ella fue a México por sí sola.

Kendi başına Meksika'ya gitti.

- La conocí durante mi estadía en México.
- La conocí durante mi estancia en México.

Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.

¿En qué idioma hablan en México?

Meksika'da hangi dil konuşuluyor?

Hay muchos barrios bajos en México.

Meksika'da birçok gecekondu var.

¿Has estado alguna vez en México?

Hiç Meksika'da bulundun mu?

México es el mayor país hispanohablante.

Meksika en büyük İspanyolca konuşulan ülkedir.

En México hay muchos barrios pobres.

Meksika'da birçok yoksul mahalle vardır.

Que desemboque en el norte de México.

bir nehir oluşturmalıyız.

Leticia Prado es una inmigrante de México,

Leticia Prado bir Meksika göçmeni,

¿Cuál es la lengua hablada en México?

Meksika'da konuşulan dil nedir?

La final del campeonato será en México.

Şampiyonanın finalleri Meksika'da olacak.

Es medianoche en la Península de Yucatán, México.

Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.

México es un país de América del Norte.

Meksika, Kuzey Amerika'da bulunan bir ülkedir.

- Ella nació en México.
- Ella nació en Méjico.

O Meksika'da doğdu.

Nací en México un bonito mes de mayo.

Mayıs ayındaki güzel bir günde Meksika'da doğdum.

Hay un límite entre Estados Unidos y México.

Amerika ve Meksika arasında bir sınır vardır.

México limita al norte con los Estados Unidos.

Meksika kuzeyde Abd tarafından sınırlanmıştır.

Los Estados Unidos tienen fuertes lazos con México.

Amerika Birleşik Devletler'nin Meksika ile yakın bağları vardır.

El Gobierno de México se negó a negociar.

Meksika hükümeti görüşmeyi reddetti.

Anunció que construiría un muro entre México y América.

Meksika ile Amerika arasına bir duvar öreceğini açıkladı

Que el crimen y las drogas provienen de México

suç ve uyuşturucunun Meksika'dan geldiğini

El río Misisipi desemboca en el golfo de México.

Misissipi nehri Meksika körfezine akar.

El ministro planea visitar México la semana que viene.

Bakan önümüzdeki hafta Meksika'yı ziyaret edecektir.

Ella se mudó aquí desde México hace cinco años.

O beş yıl önce Meksika'dan buraya taşındı.

Porque fue deportado a México cuando yo tenía tres años

onu ne kadar çok özlediğimi ve onu altı yıldır görmediğimi

Y cuando anunció que pagaría a México por este muro.

bir de üzerine bu duvarın ücretini Meksika'ya ödeteceğini açıklayınca

En ese tiempo México aún no era independiente de España.

O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

De acuerdo con el periódico hubo un terremoto en México.

- Gazeteye göre, Meksika'da bir deprem vardı.
- Gazete, Meksika'da bir deprem olduğunu yazıyor.

México es un país que limita con los Estados Unidos.

Meksika, Amerika Birleşik Devletleriyle sınırları olan bir millettir.

Sus hombres comenzaron el ataque sobre la Ciudad de México.

Onun adamları Mexico City'ye saldırmaya başladı.

Y cruzando la frontera para volver a mi casa en México.

sınırı geçip Meksika'daki evime gidiyordum.

Me tomó semanas obtener otra visa para poder regresar a México,

Meksika'ya gidebilmek için başka bir vize almam haftalar sürdü

Mi tío se fue a México en 1983, para nunca volver.

Amcam bir daha dönmemek üzere 1983 yılında Meksika'ya gitti.

La capital de México es la ciudad más grande de Latinoamérica.

Meksika'nın başkenti, Latin Amerika'daki en büyük şehirdir.

Mi tío fue a México en 1983 y no volvió nunca.

- Amcam 1983 yılında Meksika'ya gitti ve asla geri dönmedi.
- Dayım 1983'te Meksika'ya gitti ve geri dönmedi.

Hace algunos años, mi familia y yo fuimos a México de vacaciones.

Birkaç yaz önce, ailemi Meksika'ya tatile götürdüm.

Donde explicó que temía que ella y su hijo fueran asesinados en México.

Mesika'da oğlu ve kendisinin öldürülmesinden korkuyordu.

Hoy en México llegaron hasta 11 millones de creyentes en el mundo plano

Bugün Meksika'da 11 milyona kadar ulaştı düz dünyaya inananlar

Hay una pirámide en México más grande que cualquiera de las de Egipto.

Meksika'da Mısır'da olanların herhangi birinden daha büyük bir piramit var.

A los mexicanos no les gusta cuando escriben Méjico en vez de México.

Meksikalılar, insanlar "Mexico" yerine "Mejico" yazdıklarında bundan hoşlanmıyor.

...y un objeto en primer plano para llevarnos de vuelta a Ciudad de México.

ve sonrasında ön planda bir obje Mexico şehrine bizi geri götürecek geçişi sağlıyor.

México es el tercer país más grande de Norteamérica, detrás de Canadá y los Estados Unidos.

Meksika; Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, Kuzey Amerika'daki en büyük üçüncü ülkedir.