Examples of using "Joyas" in a sentence and their turkish translations:
Bir hayli mücevher satın aldın.
olarak da popülerdir.
Kadın takı istiyor.
Bu takılar pahalı.
Hiç gerçek mücevherlere sahip değilim.
- Dün gece onun değerli taşlarını çaldılar.
- Onun mücevherleri dün gece çalındı.
Teşhirdeki mücevherler kayboldu.
Paha biçilmez mücevherler müzeden kayboldu.
Aktris her zaman pahalı mücevherler takıyor.
O gururla mücevherlerini sergiledi.
Polis çalıntı mücevherleri keşfetti.
Mücevher çaldığını itiraf etti.
Sen arkadaşlarından mücevher ödünç alırsın.
Tom çaldığı takıyı rehin bıraktı.
Bütün mücevherlerini küçük kırmızı bir kutuya koydu.
O, pahalı giysiler giyiyor ve bir sürü mücevhere sahip.
Mücevherlerini kasaya kilitledi.
- Neden büyükannenin takılarını çaldın?
- Neden anneannenin mücevherlerini çaldın?
Mary mücevherlerini bankada kilitli tutar.
Tom Mary'nin mücevher kutusunu aldı ve onu açtı.
Eski Mısırlılar mücevherleri neden bu kadar çok sevdiler?