Examples of using "Linda" in a sentence and their turkish translations:
Sen güzelsin.
Ben güzel miyim?
Ne güzel bir gömlek!
Ne güzel bir sahne!
Çok güzel bir kadın!
Linda binaya geldi.
Sınıfımdaki hiçbir kız Linda'dan daha güzel değildir.
Linda, dilini dışarı çıkardı.
O güzel bir kız mı?
Onların güzel bir evi var.
O sevimli değil mi?
Mary çok güzel.
Millie çok tatlı.
O, gerçekten güzel görünüyor.
Ne güzel bir kız!
Bugün çok güzel görünüyorsun.
Güzel bir kızsın.
Bu güzel bir etek.
Güzel bir gülüşün var.
Maria çok tatlı.
Sınıfımdaki kızlardan hiçbiri Linda'dan daha güzel değil.
Mary çok güzel bir kızdır.
Muhabir: Bana güzel olan çocuğu göster.
Tom Linda'ya aşık oldu.
Tom'un hoş bir gülümsemesi var.
Bu güzel kız kim?
- Mary güzel bir kadın.
- Mary güzel bir kadındır.
Her zamanki kadar güzel görünüyorsun.
Şu kız çok şirin görünüyor.
Linda çok sevecen bir anneydi.
Tüm yönleriyle güzelsin.
Heather sevimli bir kız.
Bu fincan ne güzel!
Ryoko'nun sevimli küçük bir yüzü var.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
Ania güzel bir kız.
Bu güzel bir his. Pekâlâ.
bir çöpçünün sevimli bir hikayesi
- Linda çikolata seviyor.
- Linda çikolataya bayılır.
- Linda çikolata sever.
Mary çok güzel bir kız.
O kızın güzel bir bebeği var.
Çok sevimlisin.
Onun çok sevimli olan bir kızı var.
Bebeğin sevimli bir yüzü var.
Dan, Linda'yı kaçırmış olabilir.
Annem benim güzel olduğumu söylüyor.
Bu çok güzel bir çiçektir.
Dan'ın Linda için bir sürprizi var.
Dan iftira nedeniyle Linda'ya dava açtı.
Dan, Linda'yı bile sevmedi.
- Dan, Linda'yı bile davet etmedi.
- Dan, Linda'yı davet etmedi bile.
- Dan, Linda'yı davet etmedi ki.
Dan Linda'yı parasız bıraktı.
Jane çok güzel ve nazik.
Dün gerçekten çok güzel bir şarkı dinledim.
Peki neden o güzel olan çocuk?
Linda Meg kadar iyi dans edebilir.
Linda'nın konserini nasıl buldun?
Ne kadar güzel olduğuna inanamıyorum.
O, o elbisenin içinde hoş görünüyor.
Annem bana sevimli bir etek yaptı.
Dan, Linda'yı Mat ve Rita'ya tanıttı.
Dan, Linda'nın çocuklarına baktı.
Linda müzik dinlemek için parka gitti.
Biz kendimize ait güzel bir aşk hikayemiz var.
Makyajsızken bile çok hoş.
Linda gece eve geç geldi.
Linda müzik dinlemek için parka gitti.
O, çok güzel bir kız ile evlendi.
Otelin manzarası çok güzeldi.
Dan anaokulundan beri Linda'yı tanır.
O sevimli ve daha da önemlisi, sınıfı var.
O bütün diğerlerinden daha güzeldi.
Sen güzel bir kadınsın.
Dan planı mahvettiği için Linda'yı kovdu.
Dan, Linda'nın kürtaj olmasını istedi.
Siz güzel bir çiftsiniz.
O bir sabah güzel bir kız gördü.
- Hoş olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben hoş muyum?
Mary çok güzeldir.
Mary'nin benden daha güzel olduğunu biliyorum.
O uzun boylu ve güzel.
Mary'nin, kız kardeşi kadar güzel olduğunu sanmıyorum.
Fırında çalışan kız sevimlidir.
Dan kızı Linda'yı bir psikiyatrist gözetimine koydu.
Dan Linda'nın hâlâ nefes aldığını fark etti.
O ne giyerse giysin güzeldir.
Biz bir zamanlar gençtik, değil mi, Linda?
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
Fırında çalışan genç kadın güzeldir.
Baba çocuklara güzel bir hikaye anlattı.
Bikinili güzel kız Tom'un kız kardeşidir.
O, şimdiye kadar gördüğüm en şirin şey.
Bu dün Linda'nın hakkında konuştuğu araba.
Parkta siyah saçlı, güzel bir kadın vardı.