Translation of "Lamentar" in Turkish

Mejor prevenir que lamentar.

Korkulu rüya görmektense uyanık yatmayı yeğlerim.

Sé que voy a lamentar esto.

Buna pişman olacağımı biliyorum.

Vas a lamentar esto en la mañana.

Sabahleyin bundan pişman olacaksın.

Tom no quería hacer nada que pudiera lamentar.

Tom pişman olacağı bir şey yapmak istemedi.

- Mejor prevenir que lamentar.
- Mejor prevenir que curar.

Bugünün işini yarına bırakma.

Si Tom termina con María, lo va a lamentar.

- Tom Mary'den ayrılırsa pişman olur.
- Tom Mary ile ilişkisini bitirirse pişman olur.

Yo no suelo mirar atrás y lamentar lo que he hecho.

Bende geriye bakmak ve yaptıklarım için pişman olmak eğilimi yoktur.

- No hagas nada de lo que puedas arrepentirte.
- No hagas nada de lo que te arrepentirías.
- No hagas nada que vayas a lamentar.

Pişman olacağın bir şeyi yapma.