Examples of using "Extiende" in a sentence and their turkish translations:
Yol millerce devam eder.
Geniş bir çöl önümüzde uzanıyor.
Bu çiçek, yapraklarını geceleyin yayar.
Bu yol, kıyıya kadar uzanır.
Onun etkisi tüm ülkeye yayılır.
Bir demiryolu ağı tüm Japonya'yı sarar.
fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor.
Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.
Kamera, bu ceket gibi koyu bir yüzeyin içinde ve bir renk tüm çerçeveyi karanlığa gömüyor.
Hayalim küçük bir çocuğa "Ne kadar seviyorsun?" dendiğinde, kollarını iki yana açıp "İşte bu kadar!" derkenki o masum sevgiyi bulabilmekti.