Examples of using "Diferenciar" in a sentence and their turkish translations:
Onun ikiz kız kardeşlerini ayırt edemiyorum.
İnsanlar onlar arasındaki farkı kolaylıkla söyleyebilirler.
İkizleri birbirinden ayırt edemiyorum.
Jane'e onun ikiz kız kardeşinden bahseder misin?
Tom ve genç erkek kardeşinin ayrı olduğunu söyleyemem.
Tom gerçek ve fantezi arasındaki farkı bilmiyor.
Rüyaları gerçekten ayıramaz mısın?