Examples of using "Arroz" in a sentence and their turkish translations:
Pirincin var mı?
Biz pilav yeriz.
Pirinç pilavını pişir.
Biz pirinç yetiştiririz.
Pirincin var mıydı?
Pilav kaldı mı?
Pirinci var mı?
Pirinç pilavını denedin mi?
Pirincin tadı güzeldir.
O pirinç yetiştirir.
Tom pilav yaptı.
Biz pirince bağımlı yaşıyoruz.
Pirinç yiyorum.
Beyaz pirinç yemeği kahverengi pirinçten daha çok seviyorum.
Ülkende pirinç yer misiniz?
Her gün pilav yiyor musun?
Onlar çok pirinç yerler.
Bu pirinç yapışkan.
Pirinç lezzetlidir.
Babam pirinç yetiştirir.
Ben pilav istemiyorum.
Balık ve pirinç pilavı yedik.
Pirinci seviyorum.
- Tom'un nereden pirinç aldığını biliyor musun?
- Tom'un pirinç aldığı yeri biliyor musun?
Erişte mi yoksa pilav mı yemek istiyorsun?
Pirinci ekmeğe tercih ederim.
Her gün ne kadar pirinç yiyorsun?
300 gram pirinç pişir.
Dün gece körili pilav yedik.
Köylüler pirinç ekiyorlardı.
Pirinç fiyatı düştü.
Pişmiş pirinç yemek istemiyorum.
Tom kızarmış pirinç yemek istiyor.
Çiftçiler pirinç ekiyor.
Pilavı pişirme şeklimiz budur.
Asyalılar çok pirinç yerler.
Pirinç pilavını genellikle çubuklarla yerim.
Pirinci ekmekten daha çok severim.
Biz pirinçten sake yaparız.
Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.
Pirinç kilo ile satılır.
Pirinç sıcak iklimlerde yetişir.
Pirinç fiyatı düştü.
Kaç kase pilav yedin?
Biri nişasta olmadan nasıl pirinç pilavı pişirir?
İyi pilav nasıl yapılır biliyor musun?
Pirinç arsenik ile kirletilmiş.
Öğle yemeği için her zaman pilav yerim.
Pirinç kalitesi düşüyor.
- Pirinci ekmeğe tercih ederim.
- Pirinci ekmekten daha çok severim.
Ben pirinç, miso çorbası ve natto yiyeceğim.
Beyaz pirinci mi yoksa kahverengi pirinci mi tercih edersiniz?
Tom neredeyse her gün pilav yer.
Adamın biraz pirinci var.
Başrahip şirret kadına pirinç pilavı verdi.
Markete gidip bir paket pirinç aldım.
İyi hasat pirinç fiyatını düşürdü.
Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.
Tom, bir kaseye biraz pirinç koydu.
Kızarmış pirinç yedim ve biraz bira içtim.
Pilavı karıştırabileceğim bir kaşığın var mı?
Körili pilav benim favori yemeğimdir.
Tom genellikle fasulye, pirinç patates ya da makarna yer.
Pirinç bu alanda dikilecek.
Vietnamcada "haşlanmış pirinç"i nasıl söylüyorsunuz?
Japonya'da pirince olan talep oldukça yüksek.
Pirinç hasatında bir festival düzenlenir.
Pirinç Dünyanın birçok yerinde yetişir.
Pirinç bu alanda başlıca üründür.
Japonya, Amerika'dan pirinç ithal etmeye başladı.
Pirinç pilavı bir balık yemeği ile güzeldir.
Sence Abd'den pirinç ithal etmeli miyiz?
Tom günde en az iki kez pirinç yiyor.
Pilavı karıştırmazsan onu yakarsın.
Tom en az günde bir kez pirinç pilavı yer.
Yıllarca günde iki kez pirinç yedi.
Bir kase pirinç yaklaşık 180 gramdır.
- Pirincin fiyatı yüzde 3 arttı.
- Pirinç fiyatı yüzde üç arttı.
Sel nedeniyle kötü bir pirinç hasadı oldu.
Japonların temel beslenmesi pirinç ve balıktan oluşur.
1994'te Japonya'da su ve pirinç kıtlığı oldu.
Tom her gün en az üç kase pirinç pilavı yer.
- Buradaki çiftçilerin büyük bölümü çeltik eker.
- Bu bölgedeki çiftçilerin büyük kısmı pirinç yetiştirir.
Pirincin fiyatı yüzde üçten daha fazla yükseldi.
Tom pilav yemek için bir kaşık kullanır ancak Mary yemek çubukları kullanmayı tercih ediyor.
Pirinç pilavı yediğimden beri iki hafta oldu.
Ben bir Japon yemeği dükkanında bir kızarmış pirinç menüsü istedim.
Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım.
Çoğu Japon en az günde bir kez pirinç yer.
Geçen yaz oldukça soğuktu, ve pirinç ekini on yıl içinde en kötüydü.
Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.