Translation of "Consumo" in Turkish

Consumo azúcar.

Ben şeker tüketirim.

Consumo, por lo tanto existo.

Tüketiyorum, öyleyse varım.

La parte azul es mi consumo energético,

Mavi, benim enerji tüketimim,

Para reducir el alto consumo de energía,

Yüksek enerji kullanımını düşürmek için

En la política o en el consumo,

Politik ya da alışveriş seçimlerimizde

El consumo de alcohol aumenta cada año.

Alkol tüketimi her yıl artıyor.

El consumo de alcohol juvenil ha aumentado.

Gençlerde alkol tüketimi arttı.

El consumo de arroz en Japón está bajando.

Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.

Por una muy exitosa compañía de productos de consumo

yönetim kuruluna katılmak üzere

El consumo de drogas recreativas inspira muchas leyendas urbanas.

Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor.

Las limusinas Hummer son el máximo símbolo del consumo conspicuo.

Hummer limuzinleri göze çarpan tüketimin nihai sembolüdür.

Portugal ha despenalizado la posesión de drogas para consumo personal.

Portekiz kişisel kullanım için uyuşturucu bulundurmayı suç olmaktan çıkardı.

Un sentido de que tenía el control de mi propio consumo.

Bana, elektrik tüketimimin benim kontrolümde olduğu duygusunu veriyor.

Como el exceso de alcohol, el consumo de drogas y las apuestas.

bilgisayarlı bir karar verme görevi sundum.

La población no se puede ver aisladamente de la producción o el consumo.

Toplum üretimden ve tüketimden soyutlanamaz.

Los autos pequeños son muy económicos debido a su bajo consumo de combustible.

Küçük arabalar, düşük yakıt tüketimi nedeniyle çok ekonomiktir.

El doctor le dijo a Tom que redujera el consumo de carne roja.

Doktor Tom'a kırmızı et tüketimini azaltmasını söyledi.

La sociedad de consumo contribuye a un constante aumento de los residuos domésticos.

Tüketim toplumu ev atıklarındaki devamlı bir artışa katkı sağlıyor.

- El consumo excesivo de alcohol es perjudicial para la salud.
- Las borracheras son nocivas para tu salud.

Aşırı içme sağlığınız için zararlıdır.

La resistencia es la capacidad de llevar a cabo una actividad física o mental durante un período de tiempo prolongado sin cansarse. Se puede aumentar la resistencia con el entrenamiento, el mantenimiento de un estilo de vida saludable y el consumo de una dieta sana y equilibrada.

Yaşama gücü yorulmadan zamanın geniş bir süreci için bir fiziksel veya zihinsel aktivite taşıma kapasitesidir. Sen sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek sağlıklı ve dengeli bir diyet tüketerek, eğitim tarafından yaşama gücünü artırabilirsin.