Translation of "Ciudadanos" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ciudadanos" in a sentence and their turkish translations:

¿Y los ciudadanos?

Peki biz vatandaş olarak ne yapalım?

Ellos quieren ser ciudadanos.

Onlar vatandaş olmak istiyor.

Todos somos ciudadanos del mundo.

Hepimiz dünya vatandaşıyız.

Recompensar y restringir a los ciudadanos,

vatandaşlarını ödüllendirecek ve cezalandıracak

Muchos ciudadanos se unieron al ejército.

Birçok vatandaş orduya katıldı.

La ciudad fue abandonada por los ciudadanos.

Kasaba sakinleri tarafından terk edildi.

Los ciudadanos se alzaron contra la dictadura.

Vatandaşlar diktatörlüğe karşı ayaklandı.

Es una lección fundamental para los ciudadanos y arquitectos.

Şehirde yaşan insanlar ve mimarlar olarak bu bizim için çok önemli bir ders.

Los ciudadanos comenzaban a perder fe en nuestra promesa.

Vatandaşlar sözümüze olan inançlarını yitirmeye başlıyorlardı.

Terminó con el silencio de 41 millones de ciudadanos.

41 milyon vatandaşın susmasıyla son buldu.

La prosperidad de un país depende de sus ciudadanos.

Bir ülkenin refahı vatandaşlarına bağlı.

Es gratuito para los ciudadanos de la Unión Europea.

Avrupa Birliği vatandaşları için ücretsizdir.

Sean usados para sus ciudadanos, y no para la guerra.

bunun gerçekleşmiceğini biliyoruz.

En una democracia, todos los ciudadanos tienen los mismos derechos.

Bir demokraside bütün vatandaşların eşit hakları vardır.

Sintió que amenazar a un prominente área, habitada por ciudadanos romanos,

Roma yurttaşlarının ikamet ettiği böyle öne çıkan bir bölgeyi tehdit etmenin...

La nueva ley ha despojado a los ciudadanos de su libertad.

Yeni yasa vatandaşları özgürlüklerinden mahrum etti.

La revuelta fue llevada a cabo por los ciudadanos del sur.

İsyan güneyli vatandaşlar tarafından yürütüldü.

Consideramos a las bibliotecas públicas un legítimo derecho de los ciudadanos.

Halk kütüphanelerini meşru bir vatandaşlık hakkı olarak görüyoruz.

En muchos países a los ciudadanos se les permite portar armas.

Birçok ülkede vatandaşların silah taşıması yasaldır.

La mayoría de los ciudadanos suizos hablan dos o tres lenguas.

Çoğu İsviçre vatandaşı iki ya da üç dil konuşur.

Los ciudadanos españoles se merecen un gobierno que no les mienta.

İspanyol vatandaşlar kendilerine yalan söylemeyen bir hükümeti hak ediyor.

- Por supuesto, muchos ciudadanos de la tercera edad son felices con el retiro.
- Por supuesto, muchos ciudadanos de la tercera edad son felices con la jubilación.

Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.

Sin embargo, es masiva y ha mejorado enormemente las vidas de sus ciudadanos.

çok büyük ve vatandaşların hayatlarını muazzam şekilde geliştiriyor.

¿Qué hizo Corea del Sur? Corea del Sur llamó primero a todos sus ciudadanos a su hogar.

Güney Kore ne yaptı? Güney Kore tüm vatandaşlarını evine çağırdı ilk önce.

¿Es verdad que los inmigrantes ilegales están quitando puestos de trabajo a los ciudadanos que los quieren?

Yasadışı göçmenlerin onları isteyen vatandaşlardan iş aldığı doğru mu?

El 26 de septiembre es el Día Europeo del Lenguaje. El Consejo de Europa quiere agudizar la atención en el patrimonio multilingüe de Europa, promover el desarrollo del multilingüismo y alentar a los ciudadanos a aprender idiomas. Tatoeba, como un medio para el aprendizaje de fácil acceso y como una comunidad activa, promueve un método muy práctico para el estudio y la apreciación de las lenguas.

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.