Examples of using "Aula" in a sentence and their turkish translations:
- Sınıftan çık.
- Sınıftan çıkın.
Sen sınıfta yemek yer misin?
O, sınıftan ne zaman ayrıldı?
- O, sınıftan sıvıştı.
- Çaktırmadan sınıftan kaçtı.
O sınıf çok küçük.
Sınıfımızı temizlememiz gerekir.
Ben kendi sınıfımdan biliyorum,
Bu sınıfta 40 öğrenci var.
İlk kelime, sınıfta öğreniyoruz.
Ve böylece sınıfa girdiğimizde,
Yeni profesör sınıfta.
dramatik bir biçimde değişti.
Bir sınıfa girdiğiniz zaman şapkanızı çıkarın.
Ben sınıftayım.
Çocuklar geniş ve ferah sınıf işgal etti.
Ben gittiğimde konferans salonu mağara gibi ve karanlıktı.
Ders biter bitmez, sınıftan fırlayarak çıktılar.
Öğrencilerin kurstan sonra sınıflarını nasıl temizlediklerini gördük.
yoksa dışarıya mı dalmış? aynı sınıf ortamı gibi
Sınıfta mektubu yazan o kişi benim arkadaşım.
Öğretmen sınıfa girdikten hemen sonra derse başladı.
O, okul bittikten sonra sınıfta oyalandı.
Öğretmen zil çaldıktan hemen sonra sınıfa girdi.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
- Biz okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
Bizim sınıf düzenli tutuldu.