Translation of "Amenazar" in Turkish

Sami ha venido para amenazar a Layla.

Sami Layla'yı tehdit etmeye geldi.

Sintió que amenazar a un prominente área, habitada por ciudadanos romanos,

Roma yurttaşlarının ikamet ettiği böyle öne çıkan bir bölgeyi tehdit etmenin...

Tom dijo que oyó a Mary amenazar con matar a John.

Tom, Mary'nin John'u öldürmekle tehdit ettiğini duyduğunu söyledi.

amenazar con matar la tierra propulsada por gases que son el arma mortal para ella

gazı olan karbondioksitin yol açtığı dünyayı öldürmekle tehdit ederek