Examples of using "Acostumbrada" in a sentence and their turkish translations:
O, yemek pişirmeye alışkındır.
Buna alışkınım.
O erken kalkmaya alışkındır.
O erken kalkmaya alışkındır.
Ben yorgun olmaya alışkınım.
- Tek başına yaşıyordu.
- Yalnız yaşamaya alışkın.
- O yalnız yaşamaya alışkındır.
Kız tek başına her şeyi çalmaya alışkın.
Buradaki insanlar soğuğa alışkındır.
Ben herkesin önünde konuşmaya alışık değilim.
Topluluk önünde konuşmaya alışkındır.
Hiç kimsenin beni sevmemesine alışkınım.
Bu tür yemeğe alışkın değilim.
Annem zor işe alışık değildir.
Bu tür yemek yemeğe alışkınım.
Mary alay edilmeye alışkın değildir.
Yalnız yaşamaya alışkınım.
- Ben soğuk havaya alışkınım.
- Ben soğuk havaya alışığım.
Erken kalkmaya alışkın değilim.
Erken kalkmaya alışkınım.
- Yalnız yaşamaya alışkınım.
- Tek başıma yaşamaya alışığım.
Bütün gece yatmamaya alışkındır.
Bütün gece çalışmaya alışkın değilim.
Ben böyle davranılmaya alışkın değilim.