Examples of using "Trabajaba" in a sentence and their turkish translations:
O, çalışırken şarkı söyledi.
Çalışıyor gibi davrandım.
Tom işte tek başına çalıştı.
Tom orada çalıştı.
Ben Avustralya'da çalışırdım.
Bir banka için çalıştım.
Tom bir çiftçi olarak çalıştı.
Tom, Mary ile çalıştı.
Sami'nin o zaman bir işi yoktu.
Benim kardeşim Fransa'da çalışıyordu.
O çok çalışıyordu.
Bu, Tom'un çalıştığı yer.
Tom o zaman nerede çalışıyordu?
Hafta sonları çalışıyordum.
''Okulu bitirmem gerek.'' diye gaza gelmiştim.
Bir ebeveyn olarak annem çiftçiliği, ucuz mal ticaretini
Çok para kazanmak için çok çalıştı.
Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilmek istiyordu.
Tom bir petrol şirketi için çalıştı.
Clara neden bu kadar çok çalıştığımı sordu.
O çalışırken bir kaza yaptı.
kadınların da olduğundan emin oldum.
Bu onun çalıştığı yer.
Tom,Mary ile bir süpermarkette çalıştı.
Mary yarı zamanlı garsonluk yaptı.
O bir öğrenci iken, o bir kamyon sürücüsü olarak çalıştı.
Sen nerede çalıştın?
- O, daha önce çalıştığım mağazadır.
- O, çalıştığım dükkan.
Tom başka herhangi birinden daha çok çalıştı.
Birkaç yıl önce, yoğun bir yerde çalışıyordum.
Çocuk felcinin yaygın olduğu ülkelerde çalışıyordum,
Anladım ki yapay zekâyı geliştirmek üzere çalışıyorken
Babam yarı zamanlı çalışıp öğretmenlik eğitimi gördü
Erkeklerle yan yana çalıştı.
Ailesine bakmak için çok çalıştı.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
O, daha önce çalıştığım mağazadır.
Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilmediğini söyledi.
Londra'da yaşadığımda bir bankada çalışırdım.
O, Pazar gecesi çalışmadı.
Annem bizi yetiştirmek için çok çalıştı.
Babam gece gündüz çok çalıştı.
ve bir psikiyatri hastanesinin özel koğuşunda çalıştım
Sonra... Sahte evrak hazırlayan bir serviste çalışıyordum,
Bankada görevlendirildiğinde ,kolejde ekonomi öğretti.
JFK'yi vuran kişi CIA için çalışıyordu.
Komünistler için mi çalıştı? Bence asla bilemeyeceğiz.
Tom, o çalışırken Mary'nin oğluna bakmak zorunda kaldı.
- O, zengin bir adam için çalıştı.
- Zengin bir adam için çalıştı.
Çiftlikte part-time çalışırken Tom'la tanıştı.
Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
Çok çalıştı, ve hasta oldu.
Bize Ferdinand Magellan'ın Portekizli olduğu ama İspanya'nın hizmetinde çalıştığı öğretildi.
Köylü Lakchmamma değerli keçisi aniden koşmaya başladığında Karnataka'daki bir tarlada çalışıyordu.
Geçen yaz bir çiftlikte yarım zamanlı olarak çalıştım.
Rahibe Teresa Hindistan, Kalküta'da yaşamış ve çalışmış Katolik bir rahibeydi.