Examples of using "Granjero" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir çiftçiyim.
bazısında ise bir çiftçi
O bir çiftçi.
Tom bir çiftçi olarak çalıştı.
O, bir çiftçi olmak istedi.
Ben bir çiftçi değilim.
bir çiftçi tarlasını sürüyor
Büyükbabam bir çiftçiydi.
Ama çiftçi ona gülümsedi.
O, bir çiftçi olmak istedi.
Çiftçi tarlasına buğday ekti.
Yaşlı çiftçi ona çok para ödemedi.
Çiftçiden bir testere ödünç aldı.
Bir çiftçinin kızıyla evlendi.
Jean Lannes,
Tom çiftçinin kızı ile evlenmek istemiyordu.
O, bir çiftçiden yumurtalar ve süt aldı.
Fakat çiftçi ona karşı çok nazikti ve ona çok şey öğretti.
Kapıyı açtı ve genç çiftçiyi içeriye davet etti.
Ertesi gün, çiftçinin oğlu yabani atlardan birine biner,