Examples of using "шёпотом" in a sentence and their turkish translations:
Fısıldıyordun.
O, benimle fısıldayarak konuştu.
Neden herkes fısıldıyor?
Tom yüksek bir fısıltıyla konuştu.
- Neden fısıldıyorsun?
- Neden fısıldaşıyorsunuz?
Kütüphanede fısıltıyla konuşmalısınız.
Tom, Mary ile fısıltılı olarak konuştu.