Examples of using "громким" in a sentence and their turkish translations:
Tom yüksek bir fısıltıyla konuştu.
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
Aniden yüksek bir gürültüyle kapı kapandı.
Babam her zaman çok yüksek bir sesle konuşur.
- O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- O, gür bir sesle ağlamaya başladı.
O, zor işittiğinden dolayı, o onunla her zaman yüksek sesle konuşur.
Melek gür bir sesle bağırdı: “Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! Cinlerin barınağı, her kötü ruhun uğrağı,bher murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu. Çünkü bütün uluslar azgın fuhşunun şarabından içtiler.