Examples of using "шарф" in a sentence and their turkish translations:
Atkımı unuttum.
O bir eşarp örüyor.
- Atkım mavi.
- Şalım mavi.
- Eşarbım mavi.
Tom fuları beğendi.
Mary bir eşarp örüyor.
Mavi bir atkın var mı?
Atkını beğeniyorum.
O eşarbı severim.
Mary, Tom için bir atkı örüyor.
Tom, Mary için bir eşarp satın aldı.
Mary'ye bir eşarp aldım.
Bu atkıyı Mary ördü.
Tom'a o atkıyı veren kişi benim.
Sarı eşarbımı beğenmiyor musunuz?
Tom'un ipek bir atkısı var.
Arkadaşım bana bir ipek eşarp hediye etti.
Onun boynunda bir eşarbı var.
Mary'nin eşarbı ne renk?
Tom Mary'ye yeni bir eşarp almak istiyordu.
O turuncu atkıyı nereden aldın?
Elbiseyle takmak için bir eşarp seçti.
Tom Mary'nin ona bir atkı örmesi için onu ikna etmeye çalıştı.
88. doğum günü için büyükanneme bir eşarp aldım.
Dün baktığımız fuları satın aldım.
Dan için bir kravat aldım, Elena için bir şal alacağım.
Tom annesi için bir şal aldı.
Eşim için bir hediye almak istiyorum. Bir eşarp düşündüm.