Translation of "чудо" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "чудо" in a sentence and their turkish translations:

Это чудо. Чудо.

Bu bir mucizedir. Bir mucize.

- Какое чудо!
- Что за чудо!

Ne mucize ama!

- Тебе нужно чудо.
- Вам нужно чудо.

Bir mucizeye ihtiyacın var.

Это чудо!

- Bu bir mucize!
- Mucize!

Это чудо.

Bu bir mucize.

Это почти чудо.

Bu neredeyse bir mucize.

Мне нужно чудо.

Bir mucizeye ihtiyacım var.

Это было чудо.

O bir mucizeydi.

Мир — это чудо.

Dünya bir mucizedir.

Чудо! Ссылка работает!

Bu bir mucize! Bağlantı çalışıyor!

Любовь - чудо цивилизации.

Aşk medeniyetin mucizesidir.

Помолимся, дети! Случилось чудо!

Çocuklar dua etmeye gidelim! Bir mucize oldu!

Мы надеялись на чудо.

Bir mucize için bekledik.

- Теперь её спасёт только чудо.
- Теперь её может спасти только чудо.

Artık onu bir mucizeden başka hiçbir şey kurtaramaz.

и ждала, когда произойдёт чудо.

Bir mucizenin olmasını bekliyordum.

Это чудо, что ты смог выжить.

Hayatta kalabilmen bir mucize.

Это чудо, что она ещё жива.

Onun hâlâ hayatta olması bir mucize.

Только чудо может нам сейчас помочь.

Şimdi yalnızca bir mucize bize yardım edebilir.

Теперь нам может помочь только чудо.

Sadece bir şaşkınlık şimdi bize yardımcı olabilir.

Я ведь могу надеяться на чудо?

Bir mucize umabilirim, değil mi?

Подаренные тобой розы чудо как хороши.

Bana verdiğin güller çok güzel.

- Чудо, что Том до сих пор жив.
- Это чудо, что Том до сих пор жив.

Tom'un hala hayatta olması bir mucizedir.

родом из таких разных мест — это чудо.

yerlerden gelen 1400 insanı bir araya getirmek bir mucizedir.

Это чудо, что они ещё не спят.

Onların hâlâ uyanık olması şaşılacak şey.

На небесах происходит чудо. Солнечные электроны атакуют Землю.

Göklere sihir hâkimdir. Güneş'in saçtığı elektronlar Dünya'yı bombardımana tutar.

Просто чудо, что он выжил в этой катастрофе.

Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.

Чудо из чудес: никто из пассажиров не пострадал.

Mucize, yolcuların hiçbiri yaralanmadı.

Чудо - это то, что его участие в авантюре успешно.

Mücize onun macerada başarılı olmasıdır.

- Киргизская девушка, творящая чудо своими руками в Москве, поразила дагестанцев.
- Дагестанцы были поражены киргизской девушкой, творящей чудо своими руками в Москве.

- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
- Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.

и почерпнул вдохновение от чудо-следопытов, с которыми работал в Калахари.

ve Kalahari'de çalıştığım usta izcilerden ilham aldım.