Examples of using "успокаивает" in a sentence and their turkish translations:
Ormandaki sessizlik huzur verici.
Klasik müzik beni yatıştırıyor.
Bu benim endişelerimi gidermiyor.
Bu müzik beni sakinleştiriyor.
- Sizin sesiniz beni sakinleştiriyor.
- Sesinizin üzerimde yatıştırıcı bir etkisi var.
- Bu evin sessizliği beni sakinleştiriyor.
- Bu evdeki sessizlik ve huzur ruhuma dinginlik veriyor.
- Uyumakta olan Tom'un belli belirsiz nefes alışverişleri beni dinginleştiriyor.
- Tom'un uyurken usulca çıkardığı sesler beni de sakinleştiriyor.
Araba sürmek beni rahatlatıyor.