Examples of using "автомобиля" in a sentence and their turkish translations:
Arabana dikkat et.
Araba sürmek beni rahatlatıyor.
O, arabanın kapısını açtı.
Tom arabanın kaputunu açtı.
Tom araba kapısını kapattı.
Bu yeni tip bir araba.
Arabanın dört tekerleği vardır.
Araç aküsü tükendi.
Renault marka otomobilin kalabalığın arasına dalarak
Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.
Tom bir arabaya sahip değil.
Bu ağaç, o arabadan daha yaşlı.
Arabamın patlak bir lastiği var.
Şirket piyasaya yeni bir tür spor araba sürüyor.
O, aracının plakasını değiştirdi.
O, arabası olmadan yapamaz.
Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.
Bu otomobilin üretimi 1980'de başladı.
Arabanın motoru yolda bozuldu.
Tom cüzdanını araba koltuğunun altına koydu.
Arabanın yeni bir motoru var.
Hareket halindeyken arabanın kapısını asla açma.
Onun iki arabası var.
Tom arabanın bagajını açtı.
Tom savaşta bir ambulans sürücüsüydü.
Tom'un yeni bir araba satın almaya gücü yetmez.
Tom sırt çantasını arabanın arka koltuğuna bıraktı.
Arabanın arka koltuğunda bir kızı öperken yakaladı.
Tom arabasının ön koltuğunda bir şey buldu.
- Bu araba ötekinden daha iyi bir performansa sahip.
- Bu araba ötekinden daha iyi bir çalışmaya sahip.
Onun arabasının tekerlekleri yok.
İlk kez bir spor araba sürmüyorum.
Tom araba kapısını açmaya çalıştı.
Yaşlı adam araba penceresini açtı ve silahıyla kuşa nişan aldı.
O, arabayı tamir ediyordu ve ben eve vardığımda yorgun görünüyordu.
Benim arabamda beş ileri vites ile beraber bir boş, bir de geri vites seçeneği mevcut.
Araba kullanırken, kör noktaya dikkat etmeniz gerekir.
Tom araba sürmeyi öğreniyor.
Onun iki arabası var.
Arabam olmadığını biliyorsun.
Tom ve Mary John'un arabasının arka koltuğunda birbirinin yanında oturmuştu.
Tom arabasını çalıştıramıyor.
Tom'un büyük bir evi ve üç arabası var.
Araban için yeni lastikler satın alman gerek.
Bir arabanın ön camı parçalara ayrıldı.