Examples of using "стремится" in a sentence and their turkish translations:
Tom başarılı olmak için istekli.
O, herkesi memnun etmeye hevesli.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
O, Avustralya'da yaşamaya isteklidir.
Tüm milletler kendi sürekliliğini arar.
Herkes daha iyi bir hayata sahip olmak için can atıyor.
Şirketimiz ürünlerini geliştirmek için çaba göstermektedir.
Başarmak için istekli olduğundan dolayı çok çalışıyor.
Bu çocuk gelecekte bir avukat olmaya can atıyor.
Polisin zarar verme niyetinde olduğunu söylemiyorum.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
Bunun nedeni, ağacın ışığa, güneşe yönelmesi
Herkes verimlilik için çaba gösteriyor fakat birkaçı ulaşıyor görünüyor.
O, yurt dışına gitmek için istekli.
- Lucy'nin bu hayatta ulaşmak için varını yoğunu ortaya koyduğu net bir hedefi var.
- Lucy net çizgilerle belirlemiş olduğu bir yaşam amacını gerçekleştirmek için tüm gücüyle çabalıyor.