Examples of using "скорости" in a sentence and their turkish translations:
Sürücü arabasını hızlandırdı.
O hızını yükseltti
Biz insanlar hız konusunda takıntılıyız.
Hız sınırı yok.
Motosikletçi hız limitini aştı.
Tom hız için para cezasına çarptırıldı.
Burada hız limitinin ne olduğunu biliyor musun?
Bizim zamanımız ışık hızına eşit
Bir araba son hızla geçti.
Hız yapma kazalara neden olur.
O en yüksek hızda sürüyor.
Tom hız konusundaki tüm rekorları kırdı.
Aşırı hızın cezası nedir?
Onu hızlı gitmesi sebebiyle tutukladılar.
Arabasını hızlandırdı ve beni geçti.
Hiç aşırı hız cezası aldın mı?
bu her zaman son hızda ilerlemiştir,
Polis aşırı hızdan onu tutukladı.
Ben her zaman orta hızda araba sürerim.
Işık hızı sesten çok daha büyüktür.
Almanya'da otobanda hız sınırı yok.
Bu yolda hız sınırı nedir?
Bir araba müthiş bir hızda gitti.
Tom hız yapmaktan yakalandı.
Dün hız yaparken yakalandım.
...gezegenimiz karanlığa gömülür.
Bu durumda zaman ışık hıza eşitse
Sen hız limitini aşıyordun, değil mi?
Polis arabası oldukça yüksek hızla sürüyordu.
Arkadaşım aşırı hız yapmaktan tutuklandı.
O, son hızla kapıya doğru gitti.
Hız limiti saatte 60 mildi.
Arkadaşım aşırı hız yapmaktan tutuklandı.
Titreşimler aracılığıyla şeklini ve boyutunu kestirebilir.
Aşırı hızdan otuz dolarlık cezaya çarptırıldım.
Ken hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı.
çabukluk arayışımızda uygunluk kalitenin yerini almış.
Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.
O tam hızda koştu.
Tom son sürat koştu.
Kaza olduğunda o, saatte 120 kilometrenin üzerinde bir hızla gidiyordu.
- Dijital teknoloji bilginin çok daha hızlı işlendiği ve iletildiği bir noktaya evriliyor.
- Dijital aygıtlar bilginin daha da hızlı iletildiği ve işlendiği bir noktaya doğru gelişimini sürdürüyor.
Tom genellikle hız limitinin biraz üzerinde araç kullanır.
Işık sesten daha hızlı ilerler bu sebeple bazı insanlar aptalca ses çıkarmadan önce keskin zekalı görünürler.