Examples of using "расслышать" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u duyamadım.
Onların söylediğini duyamıyorum.
Tom bir şey söyledi ama ne dediğini duyamadım.
Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı.
Diğer öğrenciler çok gürültü yaptığı için Tom öğretmenin ne dediğini duyamıyordu.
Oda o kadar sessizdi ki bir iğnenin düşmesini bile işitebilirdin.