Examples of using "проявляет" in a sentence and their turkish translations:
Onun büyük bir coşkusu vardır.
O duygularını çok çabuk dışa vuran biri.
Tom, Mary'nin göründüğü kadar tutkulu görünmüyor.
Kış sporlarına ilgi gösterir.
İyi bir doktor hastalarına sempatiktir.
Bilime hiç ilgi göstermez.
Tom dine karşı tutumunda çok hoşgörülüdür.
uzun süre semptom göstermiyor kendini gizliyor bu virüs
"Enfekte olup bunu bilmeyenler ya da neredeyse hiçbir semptom göstermeyenler,
Onun hangi konuyla ilgilendiğini düşünüyorsun?