Examples of using "пространство" in a sentence and their turkish translations:
Bir yere ihtiyacım var.
Benim mahremiyete ihtiyacım var.
Filler daha açık alanlara doğru ilerliyor.
İkincisi, alan. Alan kısıtlı, değil mi?
Başka insanların mahremiyetine saygı göstermeliyiz.
Yemek ve alan kapma derdindeki binlerce farklı türün arasında...
İşimiz bunlara fırsat tanımak.
İnsanlar ona çok yakın durarak onun kişisel alanını istila ettiğinde Tom bunu sevmez.