Examples of using "принадлежности" in a sentence and their turkish translations:
Bunlar onun yazı aletleri.
O mağaza mutfak gereçleri satıyor.
Tüm etnik kökenleri etkiler,
Japonya'da bilgisayar malzemeleri çok pahalıdır.
Bütün bunlar kişisel eşyalarınız mı?
Makyaj malzemesi parası bulamayınca etrafa yalvarır.