Examples of using "дороги" in a sentence and their turkish translations:
Yol aç.
İnşa ettiğimiz yollar
Yollar tıkalı.
Çekil yolumdan!
Yollar boştu.
Yolları severim.
Yağmur yağıyor. Yollar ıslak.
Yolumdan çekil, çocuk.
Yoğun kar yağışı yolları tıkadı.
Yolumdan çekil.
Arabalar pahalı.
Kesinlikle bugün çok trafik var.
Kışın, yollar buzla kaplıdır.
Araba yolun ortasında istop etti.
Yollar çukurlarla dolu.
Tom yolun ortasında duruyordu.
Hayatınızdaki önemli kadınları destekleyin.
Yolun fotoğrafını görebilirsiniz
Başarı için basit bir yol yoktur.
Bir yolu olmadığından emin misin?
- Açılın!
- Yol ver!
- Yol ver, değmesin!
- Değmesin, yağlı boya!
Tüm yollar Roma'ya çıkar.
Yol kenarındaki ağaçlar kesilmişti.
Arızalı bir araba yolun ortasında duruyordu.
Tom'un arabası yolun ortasında park edilmiş.
Onlar yoldan bir engeli kaldırdı.
Güzel gelincikler yol kenarında büyüyordu.
Bu yol haritada değil.
Bütün yollar Elsinore'a çıkar.
Bu kitaplar bizim için çok değerli.
Dikkatlice sür! Yollar tehlikeli.
Çekil yolumdan, Tom.
Eve giden yolu bilmiyorum.
Onlar yollar ve köprüler yaptılar.
Ben bu yolu bilmiyorum.
Yollar kaygandı.
Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.
Japonya'da bilgisayar malzemeleri çok pahalıdır.
Onlar yolun diğer tarafında yaşıyorlar.
Kötü hava sonucu yollar kapalı.
Bizim yollar kesişti.
Yolun her bir tarafında bir hendek var.
Bir hırsız için, tüm yollar hapishaneye çıkar.
İnşaat malzemeleri şimdi pahalıdır.
Yolun iki tarafında da kiraz ağaçları var.
Birçok yollar ve alanlar sular altında kaldı.
Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
Yeni yollar birbiri ardına inşa edildi.
Tom yolun kenarında sebze satar.
Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından giderler.
Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
Onun evi sapaydı.
Yolun her iki yanında eski duvarlar var.
Bütün demiryolu boyunca kasabalar türedi.
Yol bu noktada üç metre genişliktedir.
Kiraz ağaçları yolun iki tarafında ekilir.
Yollar kaygan, onun için lütfen dikkatli ol.
Kırsal yolları şehir yolları kadar kalabalık değil.
Bu şehrin yolları içler acısı durumda.
Demiryolu inşaatının maliyet çok yüksekti.
Yağmur yağdığında yollar neden kayganlaşıyor?
Geriye dönüş yok.
Yolda bir otobüs vardı.
Bu ülkenin yolları dünyanın en tehlikelisidir.
Lütfen yolumdan çıkar mısın?
Yolu bilmiyorum.
Ben yolun sol tarafında sürmeye alışmaya çalışıyorum.
Ancak tepeler, yollar ve burnuma gelen kokular tanıdıktı.
O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.
- Yolun sol tarafında araç kullanma konusunda deneyimim yok.
- Yolun sol tarafında çok sürüş deneyimim yok.
ilaç götürmek isteyen doktorların kullandığı bir güzergâh.
- Onlar sokağın diğer tarafında yaşıyorlar.
- Onlar yolun diğer tarafında yaşıyorlar.
Jim henüz yolun sol tarafında sürmeye alışkın değil.
Sana yolumdan çıkmanı söylediğimi sandım.
Gözlerini yolda tut.
Hatırladığım kadarıyla, Tom'un evi ana yoldan biraz daha uzak.
Yoğun sisten dolayı önümüzdeki yolu zar zor görebildik.
Tom yaya geçidinden geçmediği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Hâlâ buradan yola çıkabileceğinizi düşünüyorsanız "Yeniden Dene"yi seçin.
Yolumda durmayın.
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
Tepenin üstünde bir mahzen kazıldı ve onlar evi yavaşça yoldan tepeye taşıdılar.
Caddeyi geçmeden önce sola ve sağa bakınız.