Examples of using "предоставить" in a sentence and their turkish translations:
hayal gücünüzü serbest bırakmak.
Bana bir indirim yapar mısın?
O onlara bilgi vermeyi reddetti.
Bana herhangi bir ayrıntı verebilir misin?
Size o bilgiyi veremem.
Sana kesin sayıları veremem.
sağlayarak olacağını düşünürler.
Size biraz yararlı bilgi verebilirim.
Bana başka bir seçenek verebilir misiniz?
kişisel bilgilerimizi daha fazla paylaşma heveslisi olabiliyoruz.
Şu anda sana daha fazla detay veremem.