Examples of using "почерк" in a sentence and their turkish translations:
Yazın berbat.
El yazısı metin okunamıyor.
- Senin el yazın dağınık.
- Yazın kargacık burgacık.
Onun iyi bir el yazısı var.
Onun el yazısını okumak imkansızdır.
El kitabını kavramak imkansız.
Bu el yazısını tanıyor musunuz?
Bu senin el yazın, değil mi?
Onun el yazısı okunaksızdır.
Dreyfus'un el yazısını taklit ediyor
Onun hattatlığı berbat.
Bu Tom'un elyazısı.
Bu kimin el yazısı?
- Bu el yazısı okunaklı değil.
- Bu el yazısı okunaksız.
Onun el yazısı okunaklı değil.
- Senin el yazın çok güzel.
- El yazın çok güzel.
Senin el yazın çok okunaksız.
El yazınız oldukça şık.
Bunun kimin el yazısı olduğunu biliyor musun?
- Onun kötü bir el yazısı var.
- Onun kötü bir yazısı var.
Onun yazısını okumak imkansızdır.
Tom'un berbat bir el yazısı var.
Tom'un iyi el yazısı var.
Onun güzel el yazısı vardır.
Tom'un el yazısını okumak zordur.
Onun hattatlığı berbat.
Bu senin el yazın, değil mi?
Tom Mary'nin el yazısını tanıdı.
Tom onun el yazısını tanıdı.
El yazınız okunaksız.
Mary'nin güzel el yazısı var.
Berbat el yazım var.
- Benim el yazım okunaklı değil.
- Benim el yazım okunaksız.
El yazın zor okunuyor.
Bu onun yazısı değil.
Bu Tom'un el yazısına benzemiyor.
Ben senin el yazını okuyamıyorum.
Dreyfus'unkinden daha iyi bir eşleşme.
Çok iyi bir el yazın var.
Onun düzgün bir el yazısı vardır.
Çok güzel görünümlü bir el yazısı var.
Tom'un çok güzel el yazısı var.
Tom'un çok kötü el yazısı var.
Tom'un el yazısını okumak neredeyse imkansızdır.
Onun yazısı çok iyidir.
El yazın benimkine benziyor.
Onun çok kötü bir el yazısı var.
Annem iyi bir el yazısına sahiptir.
Amcamın el yazısını okumak zordur.
Tom'un çok düzgün el yazısı var.
- Tom'un yazısı çok güzel.
- Tom'un çok güzel bir el yazısı var.
Kız kardeşimin çok iyi el yazısı var.
Onun Tom'un el yazısı olduğunu biliyordum.
Onun el yazısını okuyamıyorum.
Tom'un el yazısını okuyamıyorum.
Neden el yazını beğenmiyorsun?
Tom'un el yazısı çok iyi değil ama okuması kolay.
Onun yazısını güçlükle okuyabilirim.
Senin el yazın çok kötü, onu okuyamıyorum.
Senin el yazın çok kötü, onu okuyamıyorum.
Dreyfus'un el yazısını kâğıttakiyle karşılaştırdılar