Examples of using "пополам" in a sentence and their turkish translations:
Kağıdı yarıya böl.
Bunu ikiye böl.
İkiye böl.
- İkiye böldük.
- Ortadan böldük.
- Ortadan ikiye ayırdık.
Bugün Alman usulü ödeyelim.
O, gazeteyi ikiye böldü.
O, elmayı iki parçaya kesti.
- Tom kütükleri ortadan kesti.
- Tom kütükleri testereyle ortadan kesti.
Tom, armudu yarı yarıya böldü.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
Tom elmayı ikiye böldü.
Tom kağıt parçasını yarı yarıya katladı.
Tom ağrıdan iki büklüm olmuştu.
Kağıdı ikiye kesin.
Onu ikiye kes.
O, kendine yarım yamalak bir akşam yemeği pişirebildi.
Ben havluyu ikiye katladım.
Tom kağıdı iki parçaya ayırdı.
Tom elmayı iki parçaya kesti.
- Hesabı paylaşalım.
- Hesabı kırışalım.
Tom pastayı ikiye kesti.
- Onlar hesabı eşit olarak bölüştüler.
- Onlar hesabı eşit olarak bölüşürler.
- Hesabı eşit olarak bölüştüler.
- Hesabı eşit olarak bölüşürler.
Tom güçlükle sınavı geçti.
Tom ve Mary maliyeti paylaştı.