Examples of using "сломали" in a sentence and their turkish translations:
ve kılıcını kırdılar.
Onlar eski evi yıktılar.
Düştüler ve bacaklarını kırdılar.
Tom bir kavgada burnunu kırdırdı.
Kolunu kırdın.
- İkiye böldük.
- Ortadan böldük.
- Ortadan ikiye ayırdık.
Biz Türkler olarak o algoraitmayı biraz bozduk.
Çamaşır makinesini bozdun.
Bacağını nasıl kırdın?
Omzunu nasıl kırdın?
Bacağını kırdın.
Tom Mary'nin erkek kardeşi ile dövüştü ve burnunu kırdırdı.
Onu kırdın mı?
Bunu sen kırdın.
Burnumu kırdın.
Neredeyse çenemi kırdın.
biz onu küçük kıralım derken ya büyük bir kırılma meydana gelirse?
Oyun sırasında kolunu kırdı.
Tom'un çiti boyamasına gerek yoktu. Onu boyadıktan bir hafta sonra onu yıktılar.
Senin bir kemiğinin kırıldığını sanmıyorum.