Examples of using "помещении" in a sentence and their turkish translations:
Tom kapalı yerlerde çalıştı.
İç mekanda çalışıyorum.
Ona dışarı çıkmamasını söyledim.
Kendilerini küçük bir odada buldular.
Salonda yüz kişi vardı.
Tom her zaman bir şapka takar, içeride bile.
Gürültülü bir odada çalışırdım.
Sizden tren istasyonunda sigara içmemenizi rica ediyoruz.
Onlara dışarı çıkmamalarını söyledim.
Polisler insanlara içeride kalmalarını söylüyor.
Odadaki bir ayna duvar bir ferahlık yanılsaması yaratır.
Şimdi size kapalı alanda çektiğimiz başka bir örneği göstermek istiyorum.
berbat servisi olan, oldukça pis bir restoran
Veya berbat servisi olan pis bir restoran?
Yoksa bu parçacıkların etrafınızda kalacağı kapalı bir alanda mısınız?
Tom her zaman güneş gözlüğü takar, hatta evde bile.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
Biz böyle şeyleri bodrumda kilitli bir odada saklarız.
Yağmurdan dolayı pikniğimizi içeride yedik.
Ben her zaman güneş gözlüğü takıyorum, hatta içeride bile.
Tom ve Mary arka odada yalnız.