Examples of using "позволяет" in a sentence and their turkish translations:
Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.
Bu makine zaman kazandırmaya yardım etmeli.
ki bu da sizi otomatik olarak o bilgiye iletir.
Onun gururu sorular sormasına izin vermez.
Hayal gücümüz uzayda seyahat etmemize izin veriyor.
Bu şirket, işçilerinin evden çalışmalarına imkan veriyor.
ve sıklıkla bir başvurunun tamamen teslim edilmesini engellediği kayıt edildi.
Tom, çocuklarının bunu yapmasına izin vermiyor.
ve evrimsel açıdan çok işe yaradı.
adil bir fırsat sağladığını gösteriyor.
Ve bu, herkesin yaranın ilerlemesini izleyebilmesi ve
Onun düşük maaşı onun ev satın almasını engeller.
- O benim dinime karşı.
- O benim inancıma karşı.
Janet bana her zaman onun daktilosunu kullanmama izin verir.
Babam geceleri dışarıya yalnız çıkmama izin vermez.
Bu parçaların seti, şehrin bu hayal gücü,
çünkü ışıkla inanılmaz şeyler yapmanızı sağlıyor.
daha sonrasında bu hatırlattığı şeylerin hafızamıza kazınmasını sağlıyor
teknolojimiz buna imkan veriyor mu? Hayır vermiyor.
Yeni sözleşme, istediğimiz her şeyi talep etmemizi sağlıyor.
Tom'a yardım etmeye çalışıyorum ama bana izin vermeyecek.
Onun büyük geliri onun her yıl Paris'e gitmesini sağlıyor.
her türlü toplum hizmeti veren servisler bulunmakta.
O, her zaman çocuklarına istediklerini yapmalarına izin verir.
Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
Bir avukat başka birinin paranı almasını önleyen bir kişidir.
"Maskeler sizi yüzünüze dokunmaktan alıkoyma konusunda gerçekten iyi iş başarıyorlar."
Yeni metro 20 dakika içinde okula gitmemi sağlamaktadır.
Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.
Perspektif ve derinlikteki ilerleme artık daha gerçekçi resimlerin çizilmesini sağlıyordu
Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.
Tom bir şey yapmama izin vermez.
Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.
şimdilik teknolojimiz buna müsade etmediği için nasa'nın verdiği verileri doğru kabul etmek zorundayız
Normal zamanlarda bu bağlantılar, işletmelerin çalışanlarına ödeme yapmasına olanak tanıyan şey.
"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.
Kawa bir JVM(Java Sanal Makinesi) gerçekleştirme projesidir.Bu bütün Java kütüphanelerini avantajlı bir şekilde kullanmaya izin verir.
Tom çocuklarının Mary ile oynamasına izin vermez.
Bildiğim kadarıyla, bu kimyasal mikropların üremesini engelleyecek.
Bu beni canlı hissettiriyor.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için "Aç"a tıklatın. Programdan çıkmak için "Çıkış"ı tıklatın. "Resim Düzeni" özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.