Examples of using "Гордость" in a sentence and their turkish translations:
Gurur olmalı, gurur.
Sen bizim gururumuzsun.
Kibrini bastırmalısın.
Benim gururum var.
Ben gururumu yuttum.
Tom gururunu yuttu.
Gurur bir düşüşten önce gider.
O, sınıfının gururudur.
Gurur duymak -- gurur esastır.
Yeni park şehrin gururudur.
New York'un müzeleri şehrin gururudur.
Öyle kahramanlar birinin ülkesinin gururudur.
Gururumu yutmak zorunda kaldım.
Gururunu ayaklar altına alma.
Onun gururu onun parayı almasına izin vermedi.
Onun gururu sorular sormasına izin vermez.
Ben daha gururlu olamazdım.
Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
Gurur, kibre dönme eğilimindedir; ki o da deliliğin yakın akrabasıdır.
Kölenin gururunu vardır; o sadece en güçlü despota itaat etmeyi kabul eder.
Tom gururunu yutmak ve yardıma ihtiyacı olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.
aynı şekilde, dilimizi ısırıp gururumuzu yutmayı öğrendik.
Hey, hiç param olmayabilir ama benim hâlâ bir gururum var.