Examples of using "офиса" in a sentence and their turkish translations:
- Ofisimden çık.
- Ofisimden defol.
- Tom hiddetle ofisten ayrıldı.
- Tom hışımla ofisten çıktı.
Tom ofisten gizlice kaçtı.
Büronun kapısı sarı renklidir.
O ofisten dışarı fırladı.
Ofisten döndü.
Tom büro kapısını kapattı.
Tom'un bir ofisi yok.
Tom ofis kapısını kilitli buldu.
Ofis kapım her zaman açık.
Tom görülmeden ofisten gizlice kaçmaya çalıştı.
Tom çoğunlukla ofisten ayrılan son kişidir.
Seni daha sonra ofisten arayacağım.
Tom bütün ofis için bir piknik düzenledi.
Biz ofisteki ekipmanı yenileyeli henüz çok olmadı.
- Ofisin kapısı sarıdır.
- Büronun kapısı sarı.
Bu binada bir bürom yok.
Boston'un ortasında bir ofis kiralamak çok pahalı.
Ofisten saat kaçta çıkıyorsun?
Tom'a büromun anahtarını verdim.
Tom ofisi olmadığını söyledi.
San Diego'daki büromdan çıkıp
Tom işten sonra hemen ofisi terk etti.
Yağmurlu günler hariç, ben büroya bisikletimle giderim
Tom zaten ofisten ayrıldı.
O zaten ofisten ayrıldı.
Tom ve Mary birlikte saat 2.30'da ofisten ayrıldılar.
Tom ofisinden çok uzakta olmayan iyi bir Çin restoranı biliyor.
Ofisim için yeni bir koltuk aldım.
Tom Mary'yi aradı ve ofisinin karşısındaki barda bir içki için onunla buluşmasını rica etti.
Ev almamaya karar verdi, birincisi çok pahalıydı, ikincisi ofisine uzaktı.
Bu sabah işten kovuldum. Geldiği zaman da hep üst üste gelir ya, ofisin bulunduğu binadan çıkmamla beraber arabamın da çalınmış olduğunu gördüm.